| Çocukların kendi fikirlerini geliştirme hakları var. | Open Subtitles | الأطفال لديهم الحق في أن يطورا أفكارهم الخاصة |
| Sürücülerin düzgün bir maaşa ve tanıtılmaya hakları var... | Open Subtitles | سائقي النقليات لديهم الحق في الحصولعلىأجرلائق،ولتمثيل.. |
| Üzgünüm, fakat oğullarına gerçekte ne olduğunu bilmeye hakları var. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن لديهم الحق في أن يعلموا بما حدث لإبنهم |
| Yetkilerimizin oldukça dışındayız ve, hoşunuza gitsin veya gitmesin, bu adamın hakları var. | Open Subtitles | العمليه خارج حدود سلطتنا وأحببنا هذا أم لا , هذا الرجل لديه حقوق |
| bu onların su hakkı, ve eğer bu hakkı deredeki balıkların büyümesi için kullanmak isterlerse, bunu yapmaya hakları var. | TED | هذه هي حصتهم وان كانوا يريدون ان يستخدموا هذه الحصة لكي يساعدوا على انماء الاسماك في الجدول فهذا حقهم .. |
| İnsanların herkes hakkında her şeyi bilmeye hakları var. | Open Subtitles | انظر الناس لهم الحق ان يعرفوا كل شيء عن كل الناس |
| Ailesinin mezar taşının nerede olduğunu bilmeye hakları var. Üzgünüm. | Open Subtitles | العائلة لها حق بمعرفة أين صخرة قبرها |
| İşyerlerinin, istemedikleri insanlara hizmet etmeyi reddetme hakları var. | Open Subtitles | أصحاب الأعمال يحق لهم رفض الخدمة لأي شخص |
| Üzgünüm, fakat oğullarına gerçekte ne olduğunu bilmeye hakları var. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن لديهم الحق في أن يعلموا بما حدث لإبنهم |
| Dinle o zaman. Burası özel bir mülk, ve misafirlerimizin mahrumiyet hakları var. | Open Subtitles | حسناً، إسمع هذه ملكية خاصة و ضيوفنا لديهم الحق بالحفاظ على خصوصياتهم |
| -Yarbay Trapp donanma subayıydı. Otopsiyi yapmaya hakları var. | Open Subtitles | العميد تراب كان من البحرية لديهم الحق بأن يقوموا بالتشريح |
| Bence gerçeği duymaya hakları var. | Open Subtitles | و سوف أسمح بذلك سيكون لديهم الحق فى سماع الحقيقه |
| Düşünüyorum, Brian. Gerçeği bilmeye hakları var. Herkes gibi. | Open Subtitles | أنا , براين , لديهم الحق ليعرفوا الحقيقة , كما هو أي شخص آخر |
| Burada olmaya insanlar kadar hakları var. | Open Subtitles | لديهم الحق في أن يكونو هنا بقدر ما لدى البشر من حقوق. |
| Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalmaya hakları var... | Open Subtitles | إن كان هناك أشخاص يريدون البقاء , فهم لديهم الحق |
| Albay, o insanların gelecekle ilgili kendi kararlarını vermeye hakları var. | Open Subtitles | كولونيل هؤلاء الاشخاص لديهم الحق ليقوموا بقرارهم الخاص عن مستقبلهم |
| Yeni konut projesi teklifini sunacaklar. Burada olmaya hakları var gibi görünüyor, öyle düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | هم سيعلنون عرض المشروع السكني الجديد يبدو أن لديهم الحق في أن يكونوا هنا ، أليس كذلك ؟ |
| Jim, insanların anayasal olarak silah taşıma hakları var. | Open Subtitles | جيم, السكان لديهم الحق الدستوري الذي يضمن لهم امتلاك السلاح |
| Bir insan hakları davasını konuşuyoruz. Bu ayının da hakları var. | Open Subtitles | ما نتحدثُ عنه هي قضية حقوق مدنية هذا الدب لديه حقوق ؟ |
| Bilinçsizseniz, tüpü kapatıp ölmenize izin verme hakları var. | Open Subtitles | إذاً إن كنت غير واعٍ فمن حقهم أن يتوقفوا عن إمدادك بالمغذيات حتى تموت |
| Bunu bir düşün. Çocuklarının bir gelecek hakları var. | Open Subtitles | فكّرى في الموضوع ماجدة الأطفال لهم الحق بالمستقبل |
| Bu işe el atmalıyım! Bu insanların hakları var! | Open Subtitles | ،مهلاً ، عليّ الإنخراط بهذا هؤلاء الناس لهم حقوق |