"haksızlığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الظلم
        
    İlk sözel şiirim, 14 yaşında birinin tüm bilgisiyle donatılmış, ve kadınsı görünmemenin haksızlığı ile ilgiliydi. TED وكان القائي الاول للشعر امام طفل عمره 14 عاماً وكان حول الظلم كما ينظر إليه من منظور غير أنثوي.
    İsim hafızam zayıftır ama bir haksızlığı asla unutmam. Open Subtitles أنا عسير بالأسماء لكنني لا أنسي الظلم أبداً
    Zombi beyin yemek. Ama bu haksızlığı yememek. Open Subtitles الزومبي يأكل اللحوم لكنه لا يهضم هذا الظلم
    Et yemiyor olabilirim, ama bu haksızlığı da kabul edemem. Open Subtitles حسناً , أنا لا أكل اللحوم لكن انا لن آكل ذلك الظلم
    O bilgiyle ailene yapılan haksızlığı ortaya çıkarabiliriz. Open Subtitles تلك المعلومات هى كل ما نحتاجه لاعلام العالم عن الظلم الذى اصاب عائلتك
    Bu bariz haksızlığı gidermek için yeni bir iş çizelgesi oluşturdum. Open Subtitles لذلك، ولتصليح هذا الظلم البيّن.. سمحت لنفسي بصنع جدول جديد للأعمال المنزلية
    haksızlığı gördüğünde ona karşı savaşmak mı, ya da adaletsiz bir düşmana karşı ayağa kalmak mı isyan? Open Subtitles هل التمرد يعني ان تقاتل ضد الظلم اينما او ان تقف ضد عدوّ ظالم؟
    Bazıları bu haksızlığı kabul eder ama diğerleri etmez. Diğerleri savaşır. Open Subtitles يقبل البعض هذا الظلم لكن لا يقبله البعض بل يناضلون
    Mağdurlara Af Komisyonu Liderleriyle olan toplantılara katılma fırsatı verildi ve mağdurlar, komisyonun onları görmezden gelip savaş suçlularının yeniden yerleşimini kolaylaştırması nedeniyle yaşadıkları büyük haksızlığı ifade etme şansı elde ettiler. TED طرح الضحايا فكرة الجلوس على طاولة النقاش مع قادة لجنة العفو، وأعربوا عن الظلم الكبير الذي تعرضوا له عندما تجاهلتهم اللجنة، وقامت بتسهيل إعادة توطين مرتكبي الحرب.
    Gelecek yıl bu zamanlarda Süpermen ve Wonder Woman’ın benzerleri her nerede karşılarına çıkarsa çıksın haksızlığı yenmek için “99”la güçlerini birleştirecekler. TED وبحلول العام القادم فأن شبيه سوبرمان وفتاة العجائب سينضمون لقوى "التسعة وتسعين" لهزيمة الظلم حيثما يجدونه.
    Bu haksızlığı telafi etmenin bir yolu vardır umarım. Open Subtitles أعتقد أن على فعل شيء لأصلح هذا الظلم
    Sebebi ise ayrımcılık. 1996'da kongreden bu haksızlığı düzelten bir kanun çıkana kadar hiçbir afro-amerikan vatandaşa onur madalyası verilmemiş. Open Subtitles ووجدت أنّه بسبب التمييز العنصري، لم يُمنح للأمريكيين من أصل إفريقي وسام الشرف حتى وافق الكونغرس على قانون سنة 1996 لتصحيح الظلم.
    Bu haksızlığı ziyafetle unutalım! Open Subtitles دعنا نستمتع لننسى هذا الظلم
    Bence, Bay Mascarenhas'a yapılan haksızlığı protesto etmek için herkes ayağa kalkmalı. Open Subtitles أعتقد أنَّه على الجميع الوقوف احتجاجًا (على الظلم الذي يتعرض له السيد (ماسكريناس
    Bence, Bay Mascarenhas'a yapılan haksızlığı protesto etmek için herkes ayağa kalkmalı. Open Subtitles أعتقد أنَّه على الجميع الوقوف احتجاجًا (على الظلم الذي يتعرض له السيد (ماسكريناس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more