| Bir gün, hala hatırlıyorum... buzullar eridi ve buzdağları kuzeye doğru sürüklendi. | Open Subtitles | ذات يوم، لازلت أتذكر... فقد ذاب الجليد وانجراف الجبل الجليدي نحو الشمال |
| O bebeği beşiğine koyduğum zaman nasıl güldüğünü hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | مازلت أذكر كيف ابتسمت عندما وضعت تلك الدمية بمهدكِ |
| hala hatırlıyorum -- (Alkış) -- Ne zaman olduğunu hala hatırlıyorum. | TED | وما زلت أذكر ما زلت أتذكر عندما حدث ذلك. |
| Bak tatlım, genç bir kız olmanın nasıl bir şey olduğunu hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | اسمعي ، عزيزتي ، انا مازلت اتذكر كيف كنت . عندما كنتُ صغيرة |
| 1988'in Ekim ayının muhteşem bir gününde Ulusal Alışveriş Merkezinde yapılan AIDS anıtının açılışını hâlâ hatırlıyorum. | TED | ولا زلت أتذكر مأساة الإيدز في المركز الوطني في يوم جميل من أكتوبر 1988. |
| Bize yaptıkları konuşmayı hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد كنا متطوعين جميعنا مازلت أتذكر عندما أقنعوننا في البرنامج سنكون النخبه |
| O küçük kulübenin içindeki odayı hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | ما زلتُ أتذكر الغرفة في ذلك الكوخ الصغير. |
| Astronot olamayacağımı söyleyen... adamın ilk, orta ve son adını hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لازلت أتذكر الاسم الأول والأوسط والأخير لكل شخص تأهل لبرنامج رواد الفضاء منذ أول عام أتيت فية إلى هنا |
| Yanında pisliğin tekinden yolduğun 100 poundla, poker masasından kalkıp doğruca laboratuara gidişini hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لازلت أتذكر تجاوزك للمخبر مباشرة من طاولات البوكر بدفع أحد المغفلين ذا 100 باوند |
| İlk kez kullandığımda, omzumun... ne kadar ağrıdığını hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لازلت أتذكر كم تأذى كتفي عندما أطلقت النار منها للمرة الأولى |
| O bebeği beşiğine koyduğum zaman nasıl güldüğünü hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | مازلت أذكر كيف ابتسمت عندما وضعت تلك الدمية بمهدكِ |
| Sanırım nasıl içtiğinizi hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني مازلت أذكر كيف تشربها |
| "O günü hâlâ hatırlıyorum, sevgililer günüydü." | Open Subtitles | "مازلت أذكر اليوم، كان عيد الحب". |
| Vahşi atların özgürce koştuğu zamanları, güneşin, gökyüzünün ve rüzgarın adımı seslendiğini hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أذكر الشمس والسماء والرياح وهى تنادى باسمى فى ذلك الوقت عندما كانت الخيول البرية تنطلق حرة |
| Patenle dolaşan, o güzel genç kızı hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | تعلمين، لا زلت أذكر تلك الفتاة الشابة الجميلة على الصحن الدوار |
| İlk evini sattığında ne kadar mutlu olduğunu hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | احيناً انسى كيف أنك مبعثرة أنا مازلت اتذكر كيف كنت متقدة |
| Annemin gittiğini ve bir daha dönmeyeceğini söylediğin günü hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | مازلت اتذكر هذا اليوم الذي... أخبرني أن أمي لم تعود للمنزل بعد الأن |
| Irak'taki o günün her detayını hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | ما زلت أتذكر كل تفاصيل ذلك اليوم في العراق |
| O günü hâlâ hatırlıyorum. Hani şu at üzerinden attıktan sonra seni geri getirdikleri günü. | Open Subtitles | ما زلت أتذكر اليوم ذلك اليوم الذي دمرت به ظهرك بعد سقوطك |
| Arkadaşlarımın öldürüldüğü geceye dair her ayrıntıyı hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | مازلت أتذكر كل تفاصيل الليلة |
| İlk icadımı hala hatırlıyorum: | Open Subtitles | : مازلت أتذكر إختراعي الأول |
| Şort giydiğin için ceza alman hakkında yazdığın anını hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | ما زلتُ أتذكر ذلك المقال الذي كتبتهِ عن كونكِ مُعاقبة لأرتدائكِ سروايل قصيرةَ |
| Neden kitaba bakmıyorsun? ne yazdığını hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة للنظر في الكتاب لا أزال أذكر ما كتبته |
| Biliyor musun, beni ilk muayene ettiğin zamanı hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | هل تعلمي، لا زلت أتذكّر المرة الأولى التي فحصتِني بها |