| Ben onun rüptüre onikiparmak tamir , amaduvarda ekimoz hala var , | Open Subtitles | لقد عالجت التمزق و لكن لا يزال هناك كدمة |
| California diye bir yer hâlâ var mı onu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | كنت لا أعرف حتى إذا كاليفورنيا لا تزال هناك. |
| İştahın hâlâ var olduğunun vasiyetnamesi. - Ölüme rağmen. | Open Subtitles | إنها دليل على أنّ الشهية لا زالت موجودة حتى بمواجهة الموت |
| Odadan ayrılıp, onu artık göremediğinizde hala var olduğundan nasıl emin olabilirsiniz? | Open Subtitles | كيف تعرف بأن الطاولة لازالت موجودة, إذا خرجت من الغرفة؟ ولم تعد قادر على رؤيتها ؟ |
| - Üçü Tauri silahlarıyla öldürülmüş. - O zaman kurtulanlar hala var. | Open Subtitles | قتلوا بواسطة أسلحة التواري إذا مازال هناك ناجين أحرار |
| Evet, kimse 20 milyon dolarlık resmin... hala var olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أجل , كى لا يعلم أحد ان تلك اللوحة ذات ال20 مليون مازالت موجودة |
| En azından hipodromdaki işimiz hala var. | Open Subtitles | على الأقل ما زال لدينا عملنا في مركز اليانصيب |
| Daha düne kadar onların hâlâ var olduklarını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | إلى البارحة لم أكن أعلم أنهم ما زالوا موجودين حتى |
| Zaman sizin için hala var Farklı bir seçim yapmak. | Open Subtitles | لا يزال هناك وقت بالنسبة لك لاتخاذ خيار آخر. |
| Zaman sizin için hala var Bu çılgınlığı durdurun. | Open Subtitles | لا يزال هناك وقت بالنسبة لك لوقف هذا الجنون. |
| Hunac Kell'e Mayaların erkek adamlar olduğunu gösterme şansımız hala var. | Open Subtitles | (لا يزال هناك وقت لنُعلم (هيوناك كيل أن المايا هم رجال |
| California diye bir yerin hâlâ var olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرفين حتّى إن كانت (كاليفورنيا) لا تزال هناك ؟ |
| İştahın hâlâ var olduğunun vasiyetnamesi. - Ölüme rağmen. - Sizin de paraya ihtiyacınız var. | Open Subtitles | إنها دليل على أنّ الشهية لا زالت موجودة حتى بمواجهة الموت |
| - Evet, hala var. | Open Subtitles | لازالت موجودة .. لماذا؟ |
| Ama kızlık sarı spermler için bir engel olmadığından, hamile olma riski hala var, hastalık bulaşmasını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | لكن بما أن الغشاء غير حامل للسائل المنوي مازال هناك مخاطرة بالمحل دون ذكر أمراض العدوى الناقلة |
| Evet, ama dürtü hala var. Bundan nasıl kurtulurum? | Open Subtitles | أجل ، لكن الدوافع مازالت موجودة هُناك ، كيف يُمكنني التخلص منها ؟ |
| İşi düzeltecek zaman hala var. | Open Subtitles | انظر ، ما زال لدينا الوقت لنصلح هذا الأمر |
| - Senin gibi insanların hâlâ var olduğunu sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أعتقد أنّ النّاس من نوعك لا زالوا موجودين |
| Böyle yemekler de görmedim. Havyar hala var. | Open Subtitles | كما أنني لم أرى طعاماً كهذا من حينها الكافيار , انه لا يزال موجوداً |
| Öylesine tatlı bir şey bu ülkede hâlâ var mı? | Open Subtitles | ؟ هل أمرٌ لطيف كهذه ما زال موجوداً بهذا البلد. ؟ |
| "Ajan" kelimesi, bozulmuş organizasyonunuzun hâlâ var olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | كلمة "عميلة" تدل على أن منظمتكم الفاسدة لاتزال موجودة. |
| Hukuk kurallarının hâlâ var olduğu küçük bir kasabaya taşınmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | عليك أن تذهبي إلى بلدة صغيرة، حيث نظام القانون لا يزال قائماً |
| Bu geminin hâlâ var olduğunun aklımın ucundan bile geçmemesi şöyle dursun, geri dönüş yolunu kendi bulabilir. | Open Subtitles | حتى أنه لم يخطر قط لي أن هذه السفينة لا تزال موجودة , ناهيك عن أنها يمكن أن تجد طريق عودتها. |