| halefi daha barışçıl bir politika yürütme yoluna gidecektir. | Open Subtitles | بالتأكيد خليفته سوف يستمر بسياسة التعايش السلمي |
| Jon'u halefi olarak seçti çünkü doğru olanı yapmaya cesareti vardı. | Open Subtitles | اختار جون ليكون خليفته لأنه كان يعرف كانت لديه الشجاعة للقيام بما كان على حق، |
| O'Neal'in halefi John Thain'e 2007 yılında 87 milyon ödendi. | Open Subtitles | أونيل خليفة جون ثاين قبض 87 مليون دولار فى 2007 |
| Andre, Boudia'nın halefi olarak seçtiğim bir savaşçı. | Open Subtitles | (أندريه) هوّ المناضل الذي اصطفيته لخلافة (بودية) |
| halefi krallık çocuk, çocuklar, çocuk imparator oğlu. | Open Subtitles | المُختار هو طفل إبن طفل إبن طفل إبن طفل إمبراطورِ |
| Bu kadar bilgesin madem Baba, Ensor seni niye halefi seçmedi? | Open Subtitles | ،بما أنك حكيمٌ جداً يا أبي لماذا لم يختركَ جدي لتكون وريثه ؟ |
| Saldırıdan sonra istifa etti, halefi onu Senato'ya atayabilsin diye. | Open Subtitles | استقال بعد تفجير الكابيتول لذا فإن خليفته يُمكن أن يُعينه في مجلس الشيوخ |
| Bana, evladı gibi davranıyor. Onun halefi olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | يتصرف كما لو كنت ابنة و خليفته |
| halefi muhtemelen Shiroyama olacak. | Open Subtitles | خليفته على الأرجح سيكون شيروياما |
| halefi Harry Truman ise, hem onlar hem de kendi danışmanları için belirsiz bir kişilikti. | Open Subtitles | (خليفته (هارى ترومان كان غير معروف إلى حد ما لكل من الروس ولمستشاريه شخصياً |
| Sadece halefi William Conway'le konuşuruz. | Open Subtitles | سنتواصل فقط مع خليفته (ويليام كونواي) |
| halefi kovdu. | Open Subtitles | خليفته. |
| Yunanistan'in uzo goreli absinthe bir halefi, var. | Open Subtitles | بل هو خليفة الأفسنتين، قريب من وزو في اليونان. |
| Her neyse büyük bir ramen şefinin bir halefi olmalıdır. | Open Subtitles | ... بأي حال طاهي الرامن العظيم يجب أن يكون له خليفة |
| halefi olmadan şefin hayatı anlamsızdır. | Open Subtitles | بدون خليفة حياته لا معنى لها |
| Andre, Boudia'nın halefi olarak seçtiğim bir savaşçı. | Open Subtitles | (أندريه) هوّ المناضل الذي اصطفيته لخلافة (بودية) |
| bak her türlü halefi değil edişinin. | Open Subtitles | إسمع، أنا لست المُختار |
| halefi. | Open Subtitles | المُختار |
| halefi krallık. | Open Subtitles | ! المُختار |
| Ama halefi, buradaki çalışmalarının tamamen kavramsal olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن وريثه يقول عمله هنا كان تصوري كليّا. |
| halefi Kayzer Karl, Avusturya'yı liberalleştirmişti ve Fransız karısı Zita, Almanya'dan hoşlanmıyordu. | Open Subtitles | وريثه القيصر "كارل" حرّر النمسا "وكان له زوجة فرنسية "زيتا التي كرهت ألمانيا |