| O kadar da kötü değildi dekan Halsey, Sadece burada olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | ليس سيشا يا دين هالسي الامر انني لا اعلم اي شخص هنا |
| Amiral Halsey siroz yüzünden savaşın başında hastanelik olmuştu. | Open Subtitles | حسنا، كان هالسي المستشفى يعانون من تليف الكبد في بداية المعركة |
| Bir şeyler yapmak istiyordun, Halsey sayesinde çalışıyorsun. | Open Subtitles | أتريد أن تنهي ذلك ، عليك بالقيام بذلك عن طريق هالسي |
| Bence doktor Halsey bunu anlayacaktır. | Open Subtitles | حَسناً، أعتقد الدّكتور هولسي فقط قَدْ يَفْهمُ. |
| Halsey'nin kalbinin neden atmadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ ان اعلم لماذا قلب هولسي يعمل بسرعه هكذا |
| Halsey'in güçlerinin Midway'e ulaşması en az 48 saat sürer. | Open Subtitles | قوات هالسى الخاصه ستستغرق 48 ساعه للوصول الى ميدواى |
| Bay Halsey, ATM'yi kontrol ettim, düzgün çalışıyor. | Open Subtitles | سيد هالسي, راجعت جهاز الصراف الآلي أنه يعمل بشكل جيد |
| Üstat Halsey ve padawanı da dahil herkes öldürülmüş. | Open Subtitles | الجميع تم قتله , بما فيهم السيد هالسي ومتدربته |
| Adı Lynn Halsey - Taylor Çeşmesi olacak. | Open Subtitles | انا ذاهب الى نسميها و لين هالسي تايلور نافورة للشرب . |
| Sen Lynn Halsey - Taylor'sın, değil mi? | Open Subtitles | أراهن أنك لين هالسي تايلور ، ليست لك؟ |
| - Halsey söylentiyi yayıyormuş. - Evet, adamım... | Open Subtitles | هالسي كان يتحدث عن الموضوع نعم ،يارجل |
| Şef müfettişim. Bunlar da kâtiplerim Pratt ve Halsey. | Open Subtitles | رئيس التحقيق "لاثروب"، ومرؤوسيّ "برات" و"هالسي". |
| Halsey için endişeleniyorsan köpeklerin virüse bağışıklığı var. | Open Subtitles | "لو كنت قلقا بشأن "هالسي صادف و أن الكلاب منيعة |
| Albayım, Bayan Halsey'le Bağdat'ta güzel bir gece geçirdiğimizi kabul ediyorum. | Open Subtitles | سيدي، أعترف أنني قضيت أمسية خلّابة "مع السيدة (هالسي) في "بغداد |
| Kızın adı Halsey - Taylor'dı. | Open Subtitles | حسنا ، وكان اسم الفتاة هالسي تايلور . |
| Nişanlımı tanıştırayım, Megan Halsey. | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ اقدم خطيبَي، مايجن هولسي. |
| Halsey içeri girdi ve şu şeyi eline geçirdi. | Open Subtitles | رأيت، جاءَ هولسي هنا و امسك فينا... ذلكالشيءِ. |
| Dekan Halsey'nin ne bildiği umrumda değil. | Open Subtitles | - أنا لا اهتم بذلك دين هولسي knows. |
| Oturun bayan Halsey. | Open Subtitles | إجلسْ، انسة هولسي. |
| Uçak gemilerinin komutanı büyük bir olasılıkla Amiral Halsey olacaktır. | Open Subtitles | قائد حاملته سيكون بلا شك الادميرال هالسى |
| Gruber ve Halsey nükleer patlayıcı uzmanları. | Open Subtitles | "إختصاصي الذخيرة "كربر" و"هولسى سيشرفوا على النظام النووي |
| Kaptan ve Dr. Halsey arasında. | Open Subtitles | جون إنحشر في مجادلة غاضبة بين القائد و دكتور هيسلي |
| Okumadı, Bay Halsey. | Open Subtitles | لم تعمل, سيد هايلسي |