| Beni bu durumdan kurtaracak tek şey ise hamburger yemek. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي أعرفه سيجعلني غير عالقة.. هو البرغر المشحم. |
| Bir fast-food dükkanında hamburger ısmarlıyordum. Herif onu yere düşürdü. | Open Subtitles | ذهبت لطلب ساندويتش برجر في مطعم الطلبات السريعة واكن هناك ذلك الرجل يسقط على الأرض |
| Sizce ne kadar pizza, hamburger, patates kızartması ve kola yedim, | Open Subtitles | كم من بيزا و برغر وبطاطا مقلية و كعك تم أكلها |
| O zaman bu hamburger hazırlama işi yedek plan olarak kalsın. | Open Subtitles | حسناً لما لا نجعل فكرة تقليب البرجر تلك كخطة بديلة ؟ |
| O kadar açsan, sana hamburger alayım. Ne var? | Open Subtitles | إذا أنت ذلك الجائعِ، أنا سَأَشتريك هامبرغر. |
| Çocuklar elişi kartonlarından hamburger kutuları yaptı. | TED | صنعوا بطاقات الهامبرغر صنعوها من الورق المقوى. |
| Çıkıp birer hamburger yedikten sonra sinemaya falan gitmek ister misin? | Open Subtitles | هل تحبين أن نذهب لشراء هامبورجر ثم نذْهبُ إلى السينما؟ |
| Günde sadece bir hamburger yemenin susuzluktan ölme riskimi artıracağının bilincindeydim. | TED | لقد علمت أن أكل سندوتش هامبرجر يومياً يمكن أن يزيد مخاطر موتي بالثلث. |
| Neden biftek varken hamburger yiyelim? | Open Subtitles | لمَ تأكلين شطيرة البرغر بينما يمكنك تناول شريحة اللحم؟ |
| hamburger alıp mezarlığa gitmek isteyen var mı? | Open Subtitles | هل هناك شخص مهتم بالحصول على على بعض شطائر البرغر و المرور على المقبرة |
| Hesaplara göz attım, yılda 2000 hamburger siparişi yapılıyor. | Open Subtitles | نظرت إلى الأرقام. أنتِ تقدمين 2000 برجر لحم في العام |
| Bir hamburger almak için işsizlik çeki mi gerek, ha? | Open Subtitles | من لديه الرفاهية بطاقة الأئتمان عليك أن تدفع المال لتأخذ برجر هنا ؟ |
| Belki karakterler bir anne ve oğludur, vejetaryen olmalıdırlar ama annesi, oğlunu hamburger yerken görmüştür. | TED | ربما تكون الشخصيات مراهقا ووالدته، ومن المفترض أن يكونا نباتيين، لكن الأم رأته يأكل برغر. |
| Sırf hamburger için fazla ayrıntıya girdik sanki. | Open Subtitles | يبدو الأمر معقداً نوعاً ما بالنسبة لوجبة شطائر برغر بالطماطم |
| Gerçekten minik hamburger, gerçekten büyük sebzeler. | TED | البرجر صغير جداً و والخضروات كبيرة جداً |
| Yemek yapmak zorunda değilsin,bota bineriz ve biraz hamburger getirtiriz. | Open Subtitles | لستِ مضطره للطبيخ، سنذهب للقارب ونطلب بعض البرجر |
| Seyahate çıktıklarında tek istedikleri başka Amerikalılar ile tanışmak.... ...ve güzel bir hamburger bulmanın ne kadar zor olduğu hakkında konuşmaktır. | Open Subtitles | و بعدها لا يريدون أن يقابلوا إلا الأمريكان و يتحدثون عن صعوبة ايجاد هامبرغر جيدة |
| hamburger ya da başka birşey ister misin? | Open Subtitles | ألا ترغبين فى تناول هامبرغر أَو شيء من هذا القبيل؟ |
| Ne zaman bir vatandaş hamburger alırsa ondan bir beşlik, ne zaman birisi saçını kestirirse ondan bir onluk alacağız. | Open Subtitles | كلما يشتري أحد المواطنين بمقدار دولاراً من الهامبرغر نأخذ نسبة كلما يقوم أحد المواطنين بحلاقة شعره نأخذ نسبة |
| hamburger, patates, kola ve limonlu puding. | Open Subtitles | هامبورجر, بطاطا مقلية كوكاكولا, وحلوي الليمون |
| Hiç böyle lezzetli bir hamburger yememiştim. | Open Subtitles | لم اتناول هامبرجر بهذا الطعم الجيد من قبل |
| Siz ikiniz aşağıya inip hamburger almak istemediğinizden emin misiniz? | Open Subtitles | أمتأكدون انكم لا تريدون أن نذهب لنأكل الهامبرجر أنا سأدفع |
| Kahve yapıp, içki ve hamburger hazırlamaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | أعدى إبريقاً من القهوة و اشربيه و ابدئى إعداد الشطائر |
| Ona bir hamburger verince ne istersen yapmana izin verirdi. | Open Subtitles | وسيتركك تفعل حرفياً كل ما تريده إذا أعطيته شطيرة لحم |
| Bu hamburger neden Big Boy'dakinden daha iyi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف لماذا يتفوق هذا الهمبرغر على الولد الكبير ؟ |
| Çocuklar için hamburger ve kızarmış patates. | Open Subtitles | ليه منظمة أطفال رغبة همبرغر آخرون فريتس. |
| Bu yüzden aynı özeni, aynı tekniği daha süslü tabak hazırlayacağınıza hamburger hazırlamak için harcayabilirsiniz. | TED | لذلك يمكنك الانعام عليهم جميعا بنفس العناية ونفس التقنية, على الهمبرجر بنفس القدر كم هو الحال على اي طبق فاخر اخر. |
| Büyük pikniklere falan gidiyorlar, hamburger pişiriyorlar battaniyelerin üzerinde sevişiyorlar. | Open Subtitles | هم يخرجون في نزهات كبيرة، يعدّون البيرغر... يجلسون على بطانيات... |