| 2 farklı elle tutulan bu hançerle o 12 darbenin yapıldığı kesin. | Open Subtitles | يمكن لهذا الخنجر أن يكون فى متناول يدين مختلفتين قاموا بإحداث كل الإصابات |
| Sen ne kadar skalpel ve fırçayla iyiysen ben de hançerle çok iyiyim. | Open Subtitles | أنت ماهر في المشرط والفرشاة كما أنا مع الخنجر |
| Annesinin bir bebeğin kalbini... taş bir hançerle çıkarmasını izlemeye zorlanmış... | Open Subtitles | أجبرت على مشاهدة، كما والدتها ستخفض قلب هذا الطفل خارج مع خنجر الحجر. |
| Yani Artie sivri bir hançerle delinemez bir kap arıyor. | Open Subtitles | لذلك يبحث آرتي عن خنجر حاد و مدبب وحالة لا يمكن اختراقها |
| Bazen yolunu... hançerle açmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | .. أحياناًتضطرإلى . أن تشقّ طريقك بخنجر. |
| Bir hançerle ne kadar kolay susturulabildiklerini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أعرف كيف يمكن وقفهم بكل بساطة بالخنجر. |
| hançerle aramızdaki tek engel o. | Open Subtitles | إنه الشئ الوحيد الذي يحول بيننا و بين الخنجر |
| Bana gelip yapmacık kardeş sevgisinden bahsediyorsun sonra da lanet olası hançerle kuyumu kazıyorsun. | Open Subtitles | ادّعيت الحبّ الأخويّ وإذا بك طيلة الوقت تكيد لي بهذا الخنجر اللعين. |
| O hançerle aramızdaki bağ kopacak şekilde ayarlamıştım. | Open Subtitles | حرصت على إذابة الصلة بيننا مع ذلك الخنجر. |
| hançerle aramızdaki tek şey o. | Open Subtitles | هو العائق الوحيد بيننا وبين الخنجر. |
| O hançerle nerede ve ne zaman karşılaşacağım, dostum? | Open Subtitles | -ومتى واين ساقابل هذا الخنجر ياصديقى؟ |
| Boğazıma dayadığın hançerle... | Open Subtitles | الخنجر الذي على عنقي |
| Onu elinde kanlı bir hançerle bıraktın, tuzağın içine. | Open Subtitles | لقد تركته مع خنجر دامي في يديه يواجه حبل المشنقة |
| Bu güzel ufaklık ve hançerle randevumuz var. | Open Subtitles | فهذه الجميلة الصغيرة وإيّاي على موعد مع خنجر. |
| hançerle uyurum, unutma. Eğer bana zerre yaklaşırsan, erkekliğin elinden gider. | Open Subtitles | . أنام ومعي خنجر ... إذا تحركت وحاولت لمسي |
| hançerle uyurum. | Open Subtitles | سأنام وبجانبي خنجر |
| Suudi Kraliyet Ailesi hiç şüphesiz atalarına ait bir mücevherli hançerle çok ilgileniyor. | Open Subtitles | لا شك أن العائلة المالكة السعودية ستكون مهتمة بخنجر مرصع بالجواهر يعود إلى أسلافهم |
| Genellikle elinde bir hançerle gerçekleşen ayrılışlarımdan daha fazla tercih ediyorum onları. | Open Subtitles | أفضله عن رحيلي، والذي ينتهي دومًا بطعنك إياي بخنجر. |
| Yolunu hançerle açmalısın. | Open Subtitles | أحياناً تضطر إلى تشقّ طريقك بخنجر. |
| Ona, hançerle seni çağırmasını söyleyebilirim. Ve işe yaramadığında da... | Open Subtitles | يمكن أنْ أطلب منها استدعاءك بالخنجر وعندما لا يفلح ذلك... |
| Ona, hançerle seni çağırmasını söyleyebilirim. Ve işe yaramadığında da... | Open Subtitles | يمكن أنْ أطلب منها استدعاءك بالخنجر وعندما لا يفلح ذلك... |
| O yüzden geldiğinde hançerle bu kadar çok ilgileniyordun. | Open Subtitles | لهذا كنتَ شديد الاهتمام بالخنجر لدى وصولكم |