| Esasında çoktan hapiste olması gereken bir uyuşturucu ve kadın tüccarı. | Open Subtitles | الحقيقه هو أن مايكل إكس تاجر مخدرات كان يجب أن يكون في السجن منذ سنوات |
| Tanrım, Amerikalıların çoğu onun hapiste olması gerektiğini düşünürken sen ona bir servet öneriyorsun. | Open Subtitles | معظم الأمريكيين يؤمنون بأنّه يستحق أن يكون في السجن أنت تجعله رجلا ثريّا |
| Kimsenin hapiste olması gerekmiyor. | Open Subtitles | لا رجل مفترض أن يكون في السجن |
| O adamın hapiste olması gerekiyor. | Open Subtitles | عليه أن يكون في السجن |