| Sadece hapse girip, biraz pataklanmanı istiyordum. | Open Subtitles | كل ما أردته أن تدخل السجن و تضرب هناك كثيراً |
| Ve hapse girip çıkmak zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | ناديك لن يُقفل ... كما أنك لن تدخل السجن |
| Bay Bialystock ile hapse girip yıllar boyunca orada kalmak. | Open Subtitles | الخيار الأول: يمكنك أن تدخل السجن (معالسيد(بيالستوك... لسنوات وسنوات وسنوات |
| hapse girip çıkan, önemsiz bir hırsız. | Open Subtitles | مجرد سارق يتردد علي السجن ذهاباً و أياباً |
| hapse girip çıkan, önemsiz bir hırsız. | Open Subtitles | مجرد سارق يتردد علي السجن ذهاباً و أياباً |
| Sarışın olan, yeniyetmeliğinden beri hapse girip çıkardı. | Open Subtitles | الرجل المشعر الأشقر كان جيئة وذهابا من السجن منذ أن كان مراهق |
| Sürekli hapse girip çıkan biriydi.. | Open Subtitles | وهذا الرجلِ جيئة وذهابا مِنْ السجنِ كُلّ حياته. |
| Hayatı boyunca hapse girip çıkmış. | Open Subtitles | هو كَانَ جيئة وذهابا سجنِ حياتِه الكاملةِ. |
| hapse girip, çıktı. Saldırı, bar kavgaları, uyuşturucu. | Open Subtitles | هو كَانَ جيئة وذهابا ofjails، الإعتداءات العَنيفة، مخدّرات. |