| Dave Baker oradan dört sene önce taşındı, orası şu an bir harabe. | Open Subtitles | ديف بيكر رحل قبل أربع سنوات والمكان مجرد حطام |
| Bu yeri geçen yıl aldım ve arka bahçe harabe durumda. | Open Subtitles | لقد لإشتريت ذلك المكان العام المنصرم و هو... أعني، الفناء الخلفي حطام |
| "...işte böyle harabe olarak bırakıp gitti dedi" | Open Subtitles | يلزمه الكثير من المال ، لذلك تركه أنظر هو خراب |
| O yüzden harabe veya insan yapımı şeyler arıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | إذاً فنحن نبحث عن أطلال, أيّ شيءٍ من صنع الإنسان |
| Nazilerin harabe halindeki tımarhanesi, tarihin en dehşetli canavarlarının yuvasıydı. | Open Subtitles | طبقاً لاسطورة : يقولون أنهم عثروا على وحش غريب من نوعه كان يصعد ... |
| yönetmenin bakış açısına göre çok uygun, mekan olarak bir harabe istedi! | Open Subtitles | إنه مناسب تماماً لما يريده المُخرج ! لقد أراد خراباً |
| Vücudunuz kesinlikle harabe de olacak! | Open Subtitles | جسمكَ بالتأكيد سيَكُونُ في الخرابِ أيضاً |
| 10 sene içinde şehir unutulmuş bir harabe olacak. | Open Subtitles | خلال عشر سنوات ستكون المدينة أطلالاً منسية |
| Malikane ise gerçekte harabe. | Open Subtitles | و المنزل شبه مهدم |
| - O güvende olacak, ben harabe olacağım. | Open Subtitles | -هو سيكون في أمان وأنا سأصبح حطام |
| Bir şehri harabe halinde bıraktınız. | Open Subtitles | كل ما تركته في المدينة حطام. |
| Güzel bir elbisenin içindeki harabe. | Open Subtitles | حطام داخل فستانٌ جميل |
| Ben bir harabeyim, küçük bir harabe. | Open Subtitles | أنا مجرد خراب خراب صغير |
| Siz bir harabe değilsiniz, efendim! | Open Subtitles | لست ببقايا خراب يا سيدي |
| Memleket harabe hâlinde. Her şeyin yeniden inşa edilmesi gerek. | Open Subtitles | الوطن خراب ، يجب إعادة بناءه |
| Yakın zamanda terk edilmiş yapıları inceledikten sonra herşey harabe haline çok hızlı bir şekilde dönüşebileceğini hissettim: eviniz, ofisiniz, alışveriş merkezi, kilise... etrafınızdaki herhangi insan yapımı olan yapılar. | TED | بعد إستكشاف المباني المهجورة حديثاً شعرت أن كل شيء من الممكن أن يتحول إلي أطلال بمنتهي السرعة: منزلك، مكتبك، سوق تجاري، كنيسة... أي شيء بناه الإنسان من حولك. |
| - Ben Narnia'da hiç harabe hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر وجود أطلال في نارنيا |
| Narnia'da hiç harabe olduğunu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لا أذكر وجود أي أطلال في (نارنيا) |
| Nazilerin harabe halindeki tımarhanesi, tarihin en dehşetli canavarlarının yuvasıydı. | Open Subtitles | طبقاً لاسطورة : يقولون أنهم عثروا على وحش غريب من نوعه كان يصعد ... |
| Yakında bu ev bir harabe olacak. | Open Subtitles | قريباً سيصبح هذا البيت خراباً |
| Pekçok harabe var orada. | Open Subtitles | هناك الكثير مِنْ الخرابِ |
| 10 sene içinde şehir unutulmuş bir harabe olacak. | Open Subtitles | خلال عشر سنوات ستكون المدينة أطلالاً منسية |
| Malikane ise gerçekte harabe. | Open Subtitles | و المنزل شبه مهدم |
| 32 yıldır annemin kalbi yıkıntılarla dolu bir harabe olarak kaldı. | Open Subtitles | لمدة 32 عام ظل قلب اُمي حطاماً يملؤه الركام |