| Çok geç, Daniel Hardman'ı arayıp ertelemem gerek ve aptal gibi görüneceğim. | Open Subtitles | الآن علي بأن أتصل على دانيل هاردمان و المماطلة وجعل نفسي حمقاء | 
| Gidip Hardman'ı buldun çünkü olur da o başa geçerse sana borçlu olmasını istedim. | Open Subtitles | لَكنَّك أخبرتَه بَحثتَ عن هاردمان لأن إذا وصل لالقمةِ تُريدُه أَنْ يَدِينَ فضلك له | 
| Hardman'ı alt etmek istiyorsan... 45 şehrin hepsine gideriz... | Open Subtitles | إذا كنت تريدين إرباك هاردمان سوف نذهب إلى 45 ولاية دفعة واحدة | 
| Şimdi, oraya gittiğimizde içindeki Hardman'ı uyandırıp ona kendini güvendirmeni ve çenesini kapalı tutmasını sağlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخرج (هاردمن) الذي بداخلك وتحاول جعله يثق بك | 
| Hayır, beni tutmaya karar verdin çünkü Daniel Hardman'ı alt etmek ve gücünü korumak senin için daha önemliydi. | Open Subtitles | بل سمحتِ ببقائي لأنّكِ كنتِ منشغلة بفكرة التغلّب على (دانييل هاردمن) والحصول على السلطة | 
| Pearson Hardman'ı mağlup edince kimsenin en iyilerini göndermedikleri için kazandın demesini istemiyorum. | Open Subtitles | و عندما أهزم "بيرسون هاردمان لا أريد أن يقولوا أنه كان بسبب أنهم لم يستدعوا الشخص الأفضل لديهم | 
| Hardman'ı alt etmenin en iyi yolu bu. | Open Subtitles | أنها أفضل طريقة لهزيمة هاردمان | 
| Pearson Hardman'ı yönetirken... Çekici, esprili ve sevecendim. | Open Subtitles | حينما أدرتُ (بيرسون هاردمان) كنتُ فاتنًا, بارعًا، وبديعًا | 
| Ayrıca Hardman'ı da tanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أَعْرفُ هاردمان أيضاً | 
| Halka açılmayı mı yoksa Pearson Hardman'ı mı? | Open Subtitles | أتقصد طرح أسهم شركتك أم عن شركة (بيرسون هاردمان) ؟ | 
| Hardman'ı da o hâle getirdi. | Open Subtitles | و أثخن هاردمان ضرباً أيضاً | 
| Jessica ve Harvey, Hardman'ı yenmek için yeteri oy alıp almadıklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | جيسيكا) و (هارفي) لا يعلمان) ،إن كانا قد حصلا على أصواتٍ كافية (للتغلّب على (هاردمان | 
| Pearson Hardman'ı yönetirken... Çekici, esprili ve sevecendim. | Open Subtitles | حينما أدرتُ (بيرسون هاردمان) كنتُ فاتنًا, بارعًا، وبديعًا | 
| Biliyor musun bir dönem Pearson Hardman'ı bırakmayı düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت في مغادرة (بيرسون هاردمان) في مرحلة ما -ترهات | 
| Pearson Hardman'ı temsil ediyorum. | Open Subtitles | إنّي هُنا بالنّيابة عن (بيرسن هاردمان). | 
| Eğer akıllıysa Daniel Hardman'ı arar. | Open Subtitles | حسنٌ , لو كان ذكياً سيتصلُ بـ(دانيال هاردمن). | 
| Hayır, beni tutmaya karar verdin çünkü Daniel Hardman'ı alt etmek ve gücünü korumak senin için daha önemliydi. | Open Subtitles | بل سمحتِ ببقائي لأنّكِ كنتِ منشغلة بفكرة التغلّب على (دانييل هاردمن) والحصول على السلطة |