| Bu haremde, kederli Sultan görmek istemiyorum. | Open Subtitles | فلا أريد أن أرى سلطانة حزينة في الحرملك |
| Hani sen benim gözüm, kulağım olacaktın haremde? | Open Subtitles | كان يفترض أن تكوني عيني وأذني في الحرملك |
| haremde benim de yakinen ilgilendiğim, bir cariye var. | Open Subtitles | هناك جارية في الحرملك أنا مهتمة بها |
| haremde bulaşıcı hastalık kadar hızlı yayıldı. | Open Subtitles | لقد نشرتها كما ينتشر مرض معدي "في جناح الحريم في قصر "تركي |
| haremde, kızların eğitiminde, bir seni bilirim Daye. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يدرب الفتيات في الحريم أفضل منك يا "درة" |
| - Büyüdüğüm haremde akıl hocamdı. | Open Subtitles | - كان أستاذي وملهمي ترعرعت في القصر الحريم الملكي |
| Koskoca haremde oda mı yok? | Open Subtitles | الغرف تملأ الحرملك. |
| Bir görseydin, haremde çıldırdı. | Open Subtitles | ليتك رأيتها تجنّ في الحرملك |