| Eski Dünya'nın Yedi harikası efsanesine göre sadece Giza Piramitlerinin kalıntıları | Open Subtitles | من بين عجائب الدنيا السبع القديمة فإن اهرامات الجيزة هى العجيبة الوحيدة التى بقيت لنا حتى اليوم |
| Tesla çocukluğundan beri, bir büyük doğa harikası olan Niagara Şelâlelerinin gücünden faydalanabilmenin hayallerini taşıyordu. | Open Subtitles | منذ الطفوله , حلم تيسلا بتوليد الكهرباء باستخدام عجيبة من عجائب العالم تسمي شلالات نياجرا |
| Giza piramitleri dünyanın yedi harikası arasında antik çağdan günümüze kadar dayanabilen tek yapı. | Open Subtitles | الوحيدة من عجائب الدنيا السبع الباقية من العصر القديم حتى العصر الحديث. |
| Yüzyılın atraksiyonu. Dünyanın yeni harikası. | Open Subtitles | أعجوبة القرن الجديد أعجوبة العالم الحديثة |
| Sinematografı arıyordum. Uygar dünyanın harikası . | Open Subtitles | أنا أبحث عن السينما أفهم أنها أعجوبة العالم المتحضر |
| Bizler için o her şey ama aynı zamanda galaksimizi oluşturan 200 milyar parıltı harikası içinde sıradan bir yıldız. | Open Subtitles | بالنسبة لنا ، انها كل شيء وحتى الآن هي مجرد نجمة واحدة عادية من بين 200 مليار نجمة من العجائب التي تشكل مجرتنا |
| Sadece tamamıyla örtülmüş bu durumdayken güneşin saklı harikası ortaya çıkmaktadır. | Open Subtitles | والآن فقط ، وخلال هذا كله , كُشفت الأعجوبة الخفية للشمس |
| Roma'yı çağların harikası yapacağım. | Open Subtitles | سوف أجعل (روما) أعجوبه على مر العصور |
| Evet, bu 'Dünyanın Yeni Yedi harikası'nı seçecek jürinin programı. | Open Subtitles | هذا هو الجدول الزمني للمُحَكمين لاختيار عجائب الدنيا السبع |
| Dünyanın yedi harikası, Ota nehrinin yedi kolu, ...bir küpün yedi kenarı. | Open Subtitles | عجائب الدنيا السبع، سبعة مجاري لنهر اوتا سبعة اوجه للمكعب |
| Alan esasında National Geographic tarafından "Dünya harikası" olarak listelendi. | TED | تم تصنيف الموقع كواحد من "عجائب العالم" من طرف ناشيونال جيوغرافيك. |
| 1950'ler ile birçok insanın dünyanın sekizinci harikası olarak... ...öne sürdüğü anayol sistemleri ile şehirleri birbirine bağlamaya başladık. | TED | ولكن في الخمسينيات، بدأنا بوصل القرى ببعضها البعض بما يدّعي الكثير من الناس بأنه ثامن عجائب الدنيا، شبكة الطرق السريعة. |
| Dünyanın yedi harikası. | Open Subtitles | واحد من عجائب الدنيا السبع في العالم. |
| Dünyanın 7 harikası? | Open Subtitles | ألف من عجائب الدنيا السبع في العالم؟ |
| Bu hırsızlar ki dünyanın 8. harikası sayılan bu gözleri elde etmek için cinayet işlemeye hazırdılar. | Open Subtitles | "قتلوهم ليسلبوهم عيونهم المصنّفة بأحد أجمل سبعة عجائب في العالم" |
| Oh, harika. Dünya'nın sütyensiz harikası. | Open Subtitles | عظيم, إنها أعجوبة الإمرأة اللا مرتدية لحمّالة صدر |
| Burası Astrodome, dünyanın sekizinci harikası. | Open Subtitles | هنا الأسترودوم، ثامن أعجوبة في العالم، واليوم.. |
| Bende sana bunu söylemeye çalışıyordum, modern diş hekimliği harikası. | Open Subtitles | ذلك ما كنت أحاول ان أخبرك إياه أعجوبة طب الأسنان الحديث |
| Hayatındaki o dünyanın bütünsel harikası hakkında en bilmiş kişi gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | لن أدعي أنني الشخص في حياتك الذي يعرف أكثر عن العجائب الشمولية للعالم |
| Bir sürü dünya harikası gördüm, ama senin kadar güzelini hiç görmedim. | Open Subtitles | ... لقد رأيت كل العجائب و لكنى لم انظر الى شىء جميل مثلك |
| Bu doğa harikası, her yıl iki milyona yakın turist çekmektedir. | Open Subtitles | هذه الأعجوبة الطبيعية هي منطقة سياحية شهيرة تجذب مايقارب من مليونا زائر سنويا |
| Roma'yı çağların harikası yapacağım. | Open Subtitles | سوف أجعل (روما) أعجوبه على مر العصور |
| Eski kocasının... teknoloji harikası, saçma sapan postmodern evinde... beraber oabilirsiniz. | Open Subtitles | في بيت زوجها السابق ذو التكنولوجيا البائدة اذا اردت هذا |