| Evet Phil. Bu pazarda büyük boşluk var. Harridan bu semtte tekel kurmuş. | Open Subtitles | لو أثبتنا قدرتنا سنسيطر على السوق كلياً هاريدان تسيطر على كل هذه الضاحية |
| Fazla seçenek yok. Harridan ve onun şen robotları var. | Open Subtitles | لا توجد خيارات كثيرة لديك هاريدان وكوادرها اللطيفة |
| Harridan bizi gerçek bulmadı. Gerçek olalım. | Open Subtitles | حقاً ، قالت هاريدان لسنا حقيقيين تعالوا نكن حقيقيين |
| Bayan Harridan geleceğime hazırlandığımı söyledi. | Open Subtitles | الآنسة هاريدان قالت انها ستفيدني في المستقبل |
| - Sadece merakımızdan işte. - Bayan Harridan şikayet etti. | Open Subtitles | فقط من أجل المعرفة كانت الآنسة هاريدان |
| Ee Bayan Harridan, niye buradasınız? | Open Subtitles | حسنا سيدة هاريدان لم اتيتِ الى هنا؟ |
| - Size iyi günler Bayan Harridan. - Hoşça kalın Bayan Harridan. | Open Subtitles | ليكن يومك مسلياً وداعاً آنسة هاريدان |
| - İyi günler dilerim Bayan Harridan. - Çok hoş. | Open Subtitles | طاب يومك ،آنسة هاريدان هذا لطيف |
| Ben Bayan Harridan, buranın müdiresiyim. | Open Subtitles | أنا الآنسة هاريدان المديرة |
| - Sarah Harridan hakkında ne diyeceksin! | Open Subtitles | -ماذا عن (سارة هاريدان )! |
| Harridan güvensiz bulundu. | Open Subtitles | لقد فقدت (هاريدان) مصداقيتها. |