| Telsiz bağlantısı yok ama ekseni etrafında dönüyor ve bir miktar hasar var. | Open Subtitles | , لا إتصالات سليكة لكنها فى محور دائرى ويوجد بعض الضرر |
| C-2 ve C-4 arasında 45 derecelik açıda hasar var. | Open Subtitles | الضرر بين الفقرة سي 2 و الفقرة سي 4 زاوية 45 درجة |
| "Sağlık ve Güvenlik Teşkilatı", dostum. Burada yapısal bir hasar var. Adamlarınızı derhal çıkarmak zorundasınız. | Open Subtitles | مجلس الصحة والسلامة، هناك ضرر انشائي هنا يجب أن تخرجوا رجالكم من هنا في الحال. |
| Hâlâ çekirdeğinde hasar var demek ki. | Open Subtitles | لازال هناك ضرر بالنواة هذا سوف يأخذ فترة |
| Biz de hâlâ tüm hasarları sınıflandırıyoruz. Nehirdeki kayalar yüzünden çok fazla hasar var. | Open Subtitles | مازلنا نصنّف كل الإصابات، هناك أضرار كثيرة بسبب الصخور في مجرى النهر. |
| Çok fazla hasar var! - Gemiyi terk etmeliyiz! - Hey! | Open Subtitles | هناك أضرار كبيرة يجب أن نغادر السفينة |
| Kuzey kapısından mı geldiniz? Nasıldı, çok hasar var mı? | Open Subtitles | لقد أتيت عبر الباب الشمالي هل يوجد ضرر كبير ؟ |
| Küçük bir hasar var ama mekanik sistemler sağlam. | Open Subtitles | هنالك ضرر طفيف ولكنّ الأنظمة الآليّة سليمة |
| Fabio. Arabamda hasar var. | Open Subtitles | (فابيو)، أعاني من عطل في سيارتي. |
| Ön tarafta hasar var, bir şeylere çarpmış olmalı yani yol kavgası gibi bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | هناك بعض الأضرار على الواجهة الأماميّة. لابدّ أنّه صدم شيئاً، لذا أيُمكن أن يكون من نوع عُنف السواقين؟ |
| Organlarda zarar yok, sadece dokularda hasar var. | Open Subtitles | الطلق الناري لم يصيب أعضائه الرئيسية الضرر فقط بالأنسجة الرخوة |
| Kablo demetini ve amortisörü tamir edebilirim ama diğer elektrik bileşenlerinde nasıl bir hasar var? | Open Subtitles | قد استطيع اصلاح الاسلاك الكهربائية ولكن الضرر لحق بجميع الدوائر الكهربائية |
| Belli ki beyninde bir çeşit hasar var. | Open Subtitles | وبشكل واضح تسببت ببعض أنواع الضرر الدماغي. |
| - Çok fazla hasar var. | Open Subtitles | ــ يوجد الكثير من الضرر ــ مزيد من الشاش |
| Soluk borusunda da oldukça yoğun bir hasar var. | Open Subtitles | كان هناك ضرر كبير لقصبته الهوائية |
| Karaciğer ve böbreklerde ciddi hasar var. | Open Subtitles | لقد كان هناك ضرر كبير للكبد و الكلي |
| Evet , ben de olmalıyım Seninle dürüst ... daha fazla hasar var gibi hissediyor . | Open Subtitles | ... يجب أن أكون صادقاً معك يبدو أن هناك ضرر كبير |
| Ayrıca L4 ve L5'te hasar var. | Open Subtitles | أيضاً هناك ضرر في L4 L5 |
| Çok fazla hasar var! - Gemiyi terk etmeliyiz! | Open Subtitles | هناك أضرار كبيرة يجب أن نغادر السفينة |
| Göz boşluklarında ciddi hasar var. | Open Subtitles | هناك أضرار كبيرة في تجاويف العين |