| Ne tür bir kaçık, hasta bir adamı arabaya yükleyip kaçırır ki? | Open Subtitles | ما نوع المجنون الذي يحمل رجل مريض في سيارة و يختطفه؟ |
| Frenlemekle kastın insanlara hasta bir adam var herkesi enfekte ediyor diyerek kendi kendilerini korumalarını mı sağlamak? | Open Subtitles | باحتواء،هل تقصدين أخبر الناس بإن هناك شخص مريض في الخارج ينقل المرض لهم لذا يمكمنهم حماية أنفسهم منه؟ |
| Elimizdeki tek şey hasta bir çocuk. Tahminen Rus vatandaşı. | Open Subtitles | كل ما لدينا هو طفل مريض من الممكن أن من جنسية روسية |
| hasta bir kız babasını kaybetti. | Open Subtitles | فتاة صغيره مريضه فقدت والدها |
| -Ben hasta bir kadınım. Bunu herkesin anlamış olması gerekiyordu. | Open Subtitles | أَنا إمرأة مريضة جداً، وذلك ظاهرَ إلى أي واحد. |
| Gelecek iki ay boyunca onun gözünde hasta bir kadın olmak istemiyorum, ...ya da ondan sonraki aylarda ölüm döşeğinde bir kadın. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون إمرأة مريضة في عينيهِ للشهرين المُقبلين أو إمرأة تحتضر في الأشهر التي بعدها |
| Ama hasta bir çocuğu olduğu için, gece gitmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | لكن يبدو كأن لديها طفل مريض فتذهب ليلاً بدلاً من ذلك |
| Bir hastane yatağında yatan hasta bir çocuk var. | Open Subtitles | لدينا صبي مريض في سرير مستشفى |
| Sana katılıyorum, Chandler. Ben de hasta bir insanla seks yapamam. Bu iğrenç. | Open Subtitles | و أنا كذلك لا أقيمعلاقة مع شخص مريض فهذا مقرف |
| Doktorun bana söylediğine göre oldukça hasta bir adam olmam gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض أننى رجل مريض جداً ، هذا ما يقوله الطبيب |
| Kimse seni hasta bir aile üyesine bakmak için hazırlamıyor. | Open Subtitles | ولا أحد يجهزك لما سيكون عليه الأمر أن تعتني بعضو مريض في العائلة |
| Dudak okumam çok kötü olmalı, çünkü odada hasta bir çocuk varken acı şekerlerden bahsediyor olamazlar. | Open Subtitles | قرائتي للشفاه سيئة" "فلا يمكن أنهما يتحدثان عن كرات الحلوى" "وطفل مريض في الغرفة |
| Birkaç hafta önce, Monroe'daki hasta bir vampirin evine çağırıldım. | Open Subtitles | قبل أسابيع قَليلة، أنا دُعِيتُ إلى البيتِ a مصّاص دماء مريض في مونرو. |
| Birini kurtarabilecek olsaydın ve sağlıklı bir çocuk ile hasta bir adam arasında seçim yapman gerekse hangisini seçerdin? | Open Subtitles | إذا كان لديك ما يكفي لإنقاذ شخص واحد وكان الإختيار بين طفل صحي وبين رجل مسن مريض من كنت لتختار ؟ |
| Başkentte hasta bir lllinoisli kongre üyesi var. | Open Subtitles | -هنالك عضو كونغرس مريض من (إيلينوي) في العاصمة |
| Ama hasta bir çocuğu annesinden almam. | Open Subtitles | ولكني... لن آخذ طفل مريض من أمه. |
| hasta bir kız babasını kaybetti. | Open Subtitles | فتاة صغيره مريضه فقدت والدها |
| Birkaç hafta önce, hasta bir kadını rehine olarak tutuyordun. | Open Subtitles | قبل بضع أسابيع، إحتجزت إمرأة مريضة جدا كرهينة |
| Kimse karanlık bir kafesteki hasta bir kızın fotoğraflarını görmek istemiyor! | Open Subtitles | لا يريد أحد رؤية صورًا لفتاة مريضة ! في قفص مظلم |
| Düşük, ölü doğum, çok hasta bir bebek ya da nadirde olsa kendi ölürken annesini de öldüren bir saatli bomba. | Open Subtitles | يمكن أن يصبح إجهاض أو ولادة جنين ميت، طفل مريض جداً أو.. في حالات نادرة، قنبلة موقوتة تقتل الأم بينما يحتضر |
| Memleketim Wales'deyken hasta bir çocuk vardı. | Open Subtitles | (هناك في (ويلز حيث مسقط رأسي كان هناك صبي مريض |
| Üzgünüm! Cuma günü hasta bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. | Open Subtitles | اسفه في الجمعه علي الذهاب لزيارة شخص مريض حول |
| Gerçi artık çok hasta bir adamla karşı karşıya olduğunun farkındasındır. | Open Subtitles | لكن يجب ان تعلمي بأنك تتعاملين مع رجل مريض جداً جداً |