| Şefim, iki numaralı ameliyathanede hemen eksploratori laparotomi yapılması gereken bir hasta var. | Open Subtitles | أيها الرئيس، هناك مريض في غرفة العمليات 2 يحتاج لجراحة استقصائية في الحال. |
| Ameliyathanedesiniz, önünüzde bir hasta var ve göreviniz; tümörün tamamen alındığından emin olmak. | TED | و أنتم الأن في غرفة العمليات، و هناك مريض أمامكم، و مهمتكم هي التأكد من استئصال الورم. |
| Oh, bir hasta var, bu yaşlı Jerry. | Open Subtitles | كان هناك مريض واحد ذلك الرجل العجوز جيري |
| Çok hasta var. Çalışmak zor. | Open Subtitles | "هناك مرضى كثيرون جدا هذا صعب" |
| Ölüm kamplarından canlı kurtulan bir hasta var. | Open Subtitles | هناك مريضة نجت من معسكرات الموت |
| Tamam, öyle olsun. İlgilenmeniz gereken bir hasta var. | Open Subtitles | نتفق معكم، هير باسنير قد يكون لديك مريض على يديك . |
| Masada açık halde yatan bir hasta var. Dikkatimizi dağıtmamamız gerekiyor. | Open Subtitles | لدينا مريض مفتوح على طاولة العمليات لا تشتتوا انتباهنا |
| Burada da ciddi yoksunluk çeken bir hasta var doktor. | Open Subtitles | لديك مريض يعاني من ألم شديد نتيجة الإنسحاب هنا دكتور |
| Benzer semptomlara sahip başka hasta var mı diye şehirdeki bütün hastaneleri tarıyorum şu anda. | Open Subtitles | أجري بحث على مستشفيات المدينة لأرى إذا كان هناك مريض آخر يعاني من أعراض مشابهة |
| Lancaster'da konjestif kalp yetmezliği yüzünden ölmek üzere olan bir hasta var. | Open Subtitles | هناك مريض في لانكاستر يحتضر بسبب قصور القلب الأحتقاني |
| Sadece göz atmanızı istediğim son bir hasta var. | Open Subtitles | هناك مريض واحد فقط أخير أريدك أن تلقي عليه نظرة |
| Ofisimde ne dediğini anlamadığım müstakbel bir hasta var. | Open Subtitles | هناك مريض محتمل في مكتبي . لا أفهم |
| Onu buradan çıkarın. Masada bir hasta var. Kaldır. | Open Subtitles | لنخرجها من هنا هناك مريض على السرير |
| Saklanıyorum. VIP bir hasta var. Benden hoşlanıyor. | Open Subtitles | أختبىء، هناك مريض هام وهو معجب بي |
| Sizi görmekte ısrar eden bir hasta var | Open Subtitles | هناك مريض يصر أن تقوم أنت بفحصه |
| - Evet. - hasta var mı? | Open Subtitles | -هل هناك مرضى ؟ |
| Duck. Yukarıda bir hasta var. | Open Subtitles | داك), هناك مرضى ينتظروك بالأعلى) |
| Dr. Lenkiewicz tarafından yönlendirilen bir hasta var. | Open Subtitles | هناك مريضة جاءتنا من دكتور (لينكويتز) |
| Burada bir hasta var, Dr. Plimpton durumu gerçekten kötü. | Open Subtitles | (هناك مريضة... د. (بليمبتون |
| Başka hasta var mı? | Open Subtitles | أهناك أحد غيره مريض على السفينة؟ |
| Şu anda ABD'de, 115 bin civarında hasta var ve onların organ nakline ihtiyacı var. | TED | حاليًا في الولايات المتحدة، هناك ما يقرب من 115,000 مريض في حاجة لزراعة الأعضاء لإنقاذ حياتهم. |
| Tamam, burada kritik bir hasta var. Odaklanın. | Open Subtitles | حسنا , لدينا مريض هنا .في حاله حرجه , ركزوا |