| O halde sürekli hastalanacak, sosyal hizmetlere haber vermelisin. | Open Subtitles | سيظل يمرض إذاً يجب أن تتصل بالخدمات الاجتماعية |
| Onu çiğ sosislilerle beslemeye devam edersen, hastalanacak. | Open Subtitles | إذا إستمريّت في إطعامه الـ"هوت دوغ"، سوّفَ يمرض بفعل هذا. |
| - O iyi, bir şeyi yok. - hastalanacak. | Open Subtitles | إنه بخير سوف يمرض نفسه |
| Ken Mattingly ciddi şekilde hastalanacak... tam olarak sen ve Haise ay yüzeyinden ayrılırken. | Open Subtitles | كين ماتينجلي سيمرض بشدة بالتحديد عندما ترجع أنت و هيس من سطح القمر |
| Daha fazla zorlarsak hastalanacak. | Open Subtitles | لو ضغطت عليه أكثر سيمرض |
| Tamamen hastalanacak. | Open Subtitles | قد يمرض قليلاً |