| Sadece o hastane odasında veya evdeki o kanepede değil, ama gittiğimiz her yerde ve gördüğümüz her şeyde. | TED | ليس فقط في غرفة المستشفى تلك أو على الأريكة في المنزل، ولكن أينما نذهب وكل ما نراه. |
| Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için ne yaptığımı sordu. | TED | سألني عمّا قمت به لكي أعبرَ كل هذه أوقات الفترة الماضية التي أمضيتها في غرفة المستشفى. |
| Fakat siz bu olayı hastane odasında babanızın yatağının yanında izlediniz... ..ilk kalp krizinden 2 gün sonra. | Open Subtitles | لكن أنت شاهته مع أبيك بجانبه فى غرفة المستشفى بعد يومين فقط من نوبته القلبية الأولى |
| Kendime sürekli olarak bir hastane odasında solunum cihazına bağlı bir şekilde ölmeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | بقيت أقول بأنني لن أسمح لنفسي بالموت على مروحة نفس غرفة المستشفى |
| Sonra hatırladığım tek şey, bir hastane odasında uyandım. | Open Subtitles | الشي التالي الذي أتذكره ,استيقاظي في غرفة المستشفى |
| O hala o hastane odasında. | Open Subtitles | هو ما زال منتظر فى غرفة المستشفى |
| hastane odasında değil, bir aile olarak evimizde geçirmek için. | Open Subtitles | ليس في غرفة المستشفى و لكن كعائلة |