| Bu geceden sonra bir şey hatırlarsanız, ne olursa olsun, beni arayın. | Open Subtitles | إذا تذكرت أي شيء بعد هذه الليلة، أي شيء على الإطلاق، من فضلك أعطني مكالمة. |
| hatırlarsanız, Dünya Bankası ve IMF ile finansal görüşmeleri başarıyla müzakere etmiştim. | Open Subtitles | حسناً لو تذكرت ، فإنني تفاوضت بنجاح في السياسة المالية مع هيئة المال و البنك الدولي |
| Bize yardımcı olabilecek birşey hatırlarsanız, lütfen arayın. | Open Subtitles | ان تذكرت اي شيء قد يساعدنا رجاء اتصلي بنا |
| hatırlarsanız beni buna içinizden biri bulaştırdı. | Open Subtitles | لو تذكرتم أنتما الإثنان بشكل صحيح أنتما اللذان أقحمتموني إلى هذا |
| Eğer hatırlarsanız John Rawls'ın adil bir toplum için şöyle bir görüşü vardı: | TED | إذا كنتم تذكرون جون رولز كان لديه ذلك المبدأ عن ماهية المجتمع العادل |
| Birşey hatırlarsanız, çok yardımcı olursunuz. | Open Subtitles | لو تذكرتِ أي شيء، أعلميننا. أقدر مساعدتك. |
| Eğer bir şey hatırlarsanız numaramız burada, şehirde kalıyoruz. | Open Subtitles | إن تذكرت أمر آخر، إليك رقمنا، و عنوان المكان الذي نقيم فيه حالياً. |
| Tuhaf bir şey bulursanız ya da bir şey hatırlarsanız beni arayın. | Open Subtitles | اذا وجدت شيئا غريبا او تذكرت شيئا اتصل بي |
| Tamam. eğer birşey hatırlarsanız bu benim kartım. | Open Subtitles | حسناً. اسمع، لو تذكرت شيئاً صدفة، فهذه بطاقتي. |
| Bir şey hatırlarsanız bu numarayı geri arayın. | Open Subtitles | إذا تذكرت أي شيئ, عاود الإتصال بي مرة أخرى على هذا الرقم |
| Yardımcı olabilecek bir şeyler hatırlarsanız, beni bu numaradan arayın lütfen. | Open Subtitles | -لا مشكلة -إذا تذكرت شيئاً مفيداً فاتصل بي |
| Bir şeyler hatırlarsanız... beni arayın lütfen. | Open Subtitles | إذا تذكرت شيء غير مألوف... إتصل بي، هل يمكنك هذا؟ |
| Eğer bir şeyler hatırlarsanız, lütfen bizi arayın, olur mu? | Open Subtitles | لو تذكرت شيئاً آخر، اتصل بنا. حسناً؟ |
| hatırlarsanız, konuşurken hep "Hz. | Open Subtitles | إذا تذكرتم, كل ما قلته .. كنت أبدأ قبله بـ |
| Eğer başını hatırlarsanız, iklimi düşününce elde etmeyi istediğimiz şey buydu. | TED | و إن كنتم تذكرون في البداية هذا ما أردنا الوصول إليه حين نفكر بالمناخ |
| Bir şey hatırlarsanız, beni Berlin numaramdan arayın. | Open Subtitles | إذا تذكرتِ شيئاً، أرجو أن تتصلي بي على هاتفي في "برلين" |
| Tehlikede olan sadece bizimkiler değildi ve hatırlarsanız, müdahale edip sizinki dâhil Destiny'deki bütün askeri personelin idamını engelledim. | Open Subtitles | لم تكن فقط حياتنا المعرضه للخطر وإذا كنت تتذكر أنا تدخلت |
| Herhangi bir şey hatırlarsanız bizi arayın. | Open Subtitles | إن كنتِ قادرة على تذكر أي شيء أخر اتصالي بنا |
| Yardımcı olacak bir şey hatırlarsanız, aramaktan çekinmeyin. | Open Subtitles | لكن إن كان بإمكانكم تذكر أي شيء آخر فهذا قد يساعد, أتصلوا بنا رجاءً |
| hatırlarsanız, konuşmamın başında araştırma ve keşiflerimin ormancılığı icra ediş şeklimizi değiştireceğini umduğumu söylemiştim. | TED | لذلك، تذكروا أنني قلتُ سابقًا أنني كنتُ أتمنى أن بحثي واكتشافاتي ستغير الطريقة التي نمارسُ فيها إدارة الغابات. |
| hatırlarsanız internetten önce bir hizmet ortaya çıkarmak isteyince yaptığınız şey donanım katmanını, ağ katmanını ve yazılımı yaratmaktı ve kayda değer bir şey yapmak milyonlarca dolara mal olurdu. | TED | قبل الإنترنت لو تتذكرون عندما كنا نريد إنشاء خدمات فإن ما نفعله هو إنشاء طبقة الأجهزة والشبكة والبرامج وسيكلف ذلك ملايين الدولارات لعمل أي شيء رئيسي |
| Ve eğer tarımsal üretimi %70 oranında artırmamız gerektiğini hatırlarsanız bunu bu yoldan yapamayacağız. | TED | وإذا كنت تذكر نحن نريد أن نزيد إنتاجية الزراعة إلى 70 بالمئة، لا نتستطيع عملها بهذه الطريقة. |
| hatırlarsanız, bu saçmalıklar bombalama eyleminden önce bu birimin üzerine yüklenmişti. | Open Subtitles | إذا تَتذكّرُ هذا الهراء ان هذه الادارة كانت مثقلة قبل التفجير |