"hata yüzünden" - Translation from Turkish to Arabic

• بسبب خطأ
• من أجل خطأ
• خطأ ارتكبته

Tek bir hata yüzünden iyi bir cerrahın kariyerine son vermek istemiyorum.
أنا لا أريد أن أرمي مسيرة مهنيّة لجرّاح جيّد بسبب خطأ واحد

Bunların hepsi benim yaptığım aptalca bir hata yüzünden oldu.
كل هذا حَدثَ بسبب خطأ سخيف واحد من ناحيتي

Ondan kendisini benim yaptığı bir hata yüzünden mutsuz etmesini isteyemezdim.
لا يمكنني أن أجعله بائساً بسبب خطأ إقترفته

Benim yaptığım hata yüzünden siz cezalandırılmamalısınız.
لا يجب عليكِ المعاناة من أجل خطأ إرتكبته أنا

Yaptığım her hata yüzünden beni cehenneme yollamaya can atmıyor.
انه لا يريد أن يرسلني إلى الجحيم علي كل خطأ ارتكبته

Bütün hayatının bir kaç hata yüzünden harap olmasından nefret ediyorum.
أكره أن أرى حياتك تتدمر بالكامل بسبب خطأ أو خطئين.

Fevri, genç bir dedektifken yaptığım aptalca bir hata yüzünden kimse incinmemeli.
ولا احد يجب ان يتأذى بسبب خطأ غبي ارتكبته انا كـ محقق شاب مندفع

Ama şimdi hepsi sarhoşken yapılmış aptal bir hata yüzünden mahvolabilir.
والان كل هذا يمكن ان يدمر بسبب خطأ غبي بسبب الافراط بالشرب

Küçücük bir hata yüzünden her seyi kaybetmeyi riske alamayiz.
لايمككنا المخاطرة بكل شئ بسبب خطأ صغير جداً

Ama sonunda sandığımız kadar kolay olmayacağını gördük. Bu bir milyon baz çiftine sahip olan kromozomdaki bir hata yüzünden üç ay geciktik.
ولكنه تيبن بانه لن يكن الامر سهلا في النهاية. وتأخرنا ثلاثة أشهر بسبب خطأ واحد في تسلسل كروموسوم المليون زوج- اساسي.

Uğruna çalıştığım her şey aptalca bir hata yüzünden bütün değerini yitirdi.
كل ما عملت من أجله ذهب هباءً... بسبب خطأ وحيد غبي...

Benim yaptığım bir hata yüzünden, okulu bırakmanı istemiyorum.
لا أريدكِ أن تتركي المدرسة بسبب خطأ مني

Yaptığım hata yüzünden ben bir mahkûmum.
أنا سجينة بسبب خطأ إقترفته.

Yaptığım hata yüzünden ben bir mahkûmum.
أنا سجينة بسبب خطأ إقترفته

...bir hata yüzünden olabilir...
يمكنها تحدث بسبب خطأ

Ve hepsi korkunç bir hata yüzünden.
وكلّ ذلك بسبب خطأ شنيع.

Cuddy bir hata yüzünden kovmaz.
كادي لن تطردها بسبب خطأ وحيد

21 yaşındayken yaptığınız hata yüzünden okul yönetimindeki işinizi kaybederdiniz.
ستخسر عملك في مجلس إدارة المدرسة من أجل خطأ أرتكبته وأنت في الحادي والعشرين من العمر

Kendimi geçmişte yaptığım bir hata yüzünden şüpheyle felç etmektense konuya sen ve Sun gibi daha proaktif bir şekilde yaklaşacağım ve Rajan'a her şeyi söyleyeceğim.
بدلاً من ترك نفسي فريسة الشك أو خطأ ارتكبته في الماضي أفكر في نهج استباقي أكثر مثلك أو مثل "سان"