| Dürüst olmak gerekirse ben hayatımın en büyük hatasını yaptım tamam mı? | Open Subtitles | لكي اكون صريحاً معكِ , اكتشفت انني اقترفت اكبر خطأ في حياتي |
| Eğer hayatınızın en büyük hatasını yapmak istiyorsanız dereotu isteyin. | Open Subtitles | يمكنك تناول الشبت معه لو أردت إرتكاب أكبر خطأ بحياتك |
| Düşüncelerini toplamalı ve onun en büyük hatasını yaptığını hissetmesini sağlamalısın. | Open Subtitles | عليك ان تبعد حججك وتقنعها انها تخظأ اكبر خطأ فى حياتها |
| Hayatının en büyük hatasını yaptığını görmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | كيف تعلم أنك لست ترتكب أكبر غلطة في حياتك الآن؟ |
| Hayır, herkesin en ufak hatasını düzelttiğin için çağırdım seni. | Open Subtitles | لا هذا بشأن حاجتك لتصحح أخطاء الجميع الصغيرة |
| Buzz Aldrin hatasını hemen fark etti, yanlışlıkla buluşma radar anahtarını çevirmişti. | TED | أدرك بز ألدرين على الفور خطأه فقد قلبَ عن غير قصد مفتاح رادار الالتقاء. |
| Frankenstein'ın hatasını tekrar etmek ve baş edilemez korkunç bir canavarı yeniden diriltmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكرر خطأ فرانكنشتين وأنعش وحش همجي لا يمكن السيطرة عليه |
| Pek de parlak olmadığını tahmin ettiğim kariyerinizin en büyük hatasını yapmak üzeresiniz. | Open Subtitles | إنك ترتكب أكبر خطأ في في حياتك المهنية، وهو أمر ليس من الفطنة بشيء |
| Hayatının en büyük hatasını yapmak üzeresin ve bunun da farkındasın. | Open Subtitles | أنت على وشك القيام بأكبر خطأ ممكن على الاطلاق، وأنت تعرف ذلك |
| Peşinden gelmeme hatasını bir kez yaptım, Lizzie. | Open Subtitles | لقد إرتكبت خطأ لأنني لم ألحقك بعدما خرجت من 11 عاما |
| Eğer kazanırsam... hayatının en büyük hatasını yapmak üzere olduğunu... kalbinin derinliklerinde hissettiğin içindir. | Open Subtitles | اذافزت.. فهذا يعني انه بسبب اخفاق انت على وشك الوقوع به واكبر خطأ في حياتك |
| Filmlerinden biri için denemelere katılıp katılamayacağımı sorma hatasını yaptım. | Open Subtitles | شاهد حقيقي و اتحمل خطأ سُؤاله إذا سمعت بواحدة من تلك الافلام |
| Hayatının en büyük hatasını yapıyorsun ahbap. | Open Subtitles | ستكون بخير لقد ارتكبت خطأ كبيرا ايها المهرّج الساذج اتسمعني؟ |
| -Doğru dürüst düşünemiyor. Hayatının hatasını yapmasına engel olmalıyız. | Open Subtitles | إنه لا يفكر بصورة صحيحة علينا أن نوقفه عن ارتكاب أكبر خطأ في حياته |
| 16 yıl önce hayatımın en büyük hatasını yaptım. | Open Subtitles | حسناً, قبل 16 سنة مضت ارتكبت أكبر غلطة في حياتي |
| Dahası, en iyi strateji bizzat hastanenin hatasını aramak olacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | كلما مضينا أكثر، يتضح أن أفضل استراتيجية ستكون البحث عن أخطاء في المستشفى ذاتها. |
| Anahtar uymayınca hatasını anlayacak ikiyle ikiyi toplayacak ve halının altına bakacak. | Open Subtitles | ، وعندما لا يفتح معه سيدرك خطأه يجمع الأمور سوياّّ وينظر تحت سجادة الدرج |
| Kötü bir oğul olmanın hatasını anlasın böyle bir aileye layık olmadığının. | Open Subtitles | دعه يتحمل نتائج أخطائه فمثل هذا الشرير لا يستحق أباً وأماً مثلكما |
| Bir adamın hatasını kabullenmesi zordur. | Open Subtitles | حسناً، الأمر يقتضي رجلاً عظيماً حتّى يعترف بخطأه |
| Banagelince,suç mahaline dönme hatasını işlediğiiçinsuçluyuyakaladım. | Open Subtitles | أما أنا فقد ضبطت الفاعل لاقترفه الغلطة الكلاسيكية وهي العودة الى مكان الجريمة |
| Lanet cyborgu hatasını düzeltmesi için ikna et. | Open Subtitles | أقنع أنصاف الآلآت الملاعيين أن يصلحوا خطأها. |
| Bu ufacık hatasını affedin lütfen. | Open Subtitles | إبحث في أعماق قلبك عن الرحمة لتعفو عن غلطته. |
| Ona keyifli bir hayat yaşatarak hatasını anlamasını sağlayacağım. | Open Subtitles | سأجعله يدرك فشله بالعيش معه في حسن فكاهة مثالي |
| "ama hayatımın hatasını yaptığımın farkına bile varmadım." | Open Subtitles | لا أعلم ماذا فعلت أنا فعلت خطاء كبير |
| Annem hep biri hatasını kabul ettiğinde onun için umut vardır derdi. | Open Subtitles | دوماً والدتي تقول لي أذا أعترف الشاب بخطئه أذن هناك أمل منه |
| Belki de bana, herkesin böyle bir şansı varken ikinci şansı vermeme hatasını yapmanızın sebebi budur ama, efendim, bu bir hata çünkü ben mükemmelim. | Open Subtitles | ربما هذا هو سبب اقترافك لغلطة عدم التفكير أني أستحق فرصة ثانية , بينما حصل الجميع هنا على فرصة ثانية لكن يا سيدي، هذه غلطة لأني ممتاز |
| Lütfen. O hayatının hatasını yapmak üzere, Mutant. | Open Subtitles | ارجوك , انها على وشك ارتكاب خطأ فادح يا ميوتن |