| Komşulardan biri her şeyi görmüş. TIR şoförünün hatasıydı diyor. | Open Subtitles | أحد الجيران رأى كل شيء، وقال أنه خطأ سائق شاحنة، |
| Şey, ikincisi. İlkini ben kaçırmıştım ama o da taksicinin hatasıydı. | Open Subtitles | أمّا القطار الأوّل فقد فوّته لكن هذا خطأ سائق سيارة أجرة |
| Her zamanki gibi nedeni yine insan hatasıydı. | Open Subtitles | كان خطأ بشري كالعادة الطريق ، على النحو المعتاد. |
| Onunla bir gece birlikte olmuştum. Hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | نمت معها ليلة واحدة وكانت تلك أكبر غلطة في حياتي |
| - Jeffy' nin hatasıydı. Jeffy kolayı yanlış tuttu ve David'in üzerine döktü. | Open Subtitles | انها غلطة جيفى لأنه يشرب الكولا ويبصق على ديفيد |
| Niye öyle hissettiğini anlıyorum. Çünkü tamamıyla onun hatasıydı. | Open Subtitles | انا افهم لماذا قد يشعر هكذا, لأنها كانت خطأه بالكامل |
| Ama seninle evlenmek, hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | و لكن زواجى منك كان أشنع خطأ ارتكبته بحياتى كلها |
| Şimdi düşünüyorum da, bu şekilde davranmamak hayatımın hatasıydı. | Open Subtitles | لكننى لم أفعل، وهذا فى حد ذاته فى إعتقادى أكبر خطأ ارتكبته فى حياتى |
| Basit bir yazım hatasıydı. Ona gösterdim ve düzeltti. | Open Subtitles | لقد كان خطأ مطبعي بسيط كنت قمت بكتابته وقام هو بتصحيحه |
| O kızın hatasıydı. Yanlış hiçbir şey yapmamıştım. | Open Subtitles | بل كان خطأ تلك الفتاة، ولم ارتكب فعلا خاطئا |
| O yaptığın hayatının en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | مـّا أتفقتما عليه، هو أشنع خطأ أرتكبتماه. |
| Seni de bu işin içine sürüklediğim için üzgünüm. Bu hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | و أنا آسف لأقحامك في هذا الأمر ولكنها كانت أكبر خطأ في حياتي |
| Deneme yemeğinde aramızda olanlar aptalca bir sarhoşluk hatasıydı ve çok şükür alkol sayesinde neredeyse hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أتعلم ماحدث بيننا في فحص المقابلة كان سخيفاً كان خطأ كحولي وبفضل الكحول انا بالكاد اتذكر |
| O bir suç laboratuvarı hatasıydı. Onu da araştırıyoruz. | Open Subtitles | كان ذلك خطأ مخبَر الجريمة نحن نبحث في الموضوع |
| Düşünüyordum ki,seninle evlenmek hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | كنت أفكر أن أكبر غلطة في حياتي هي موفقتي على الزواج بك |
| Sadece bir kere oldu ama bu hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | لقد كانت مرة واحده ولكنها كانت اكبر غلطة في حياتي |
| Benim kurtulmam federasyonun bir hatasıydı. | Open Subtitles | خروجى من هُناك كانت غلطة من مكتب التحقيقات الفيدرالية |
| Mike'ın gitmesine izin verdim ve bu hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | لقد تركت مايك يذهب وتلك كانت أكبر غلطة في حياتي |
| Zaten kendi hatasıydı. | Open Subtitles | على أي حال , لقد كان خطأه لوحده |
| Olanlar ne senin, ne benim, ne de bir başkasının hatasıydı. | Open Subtitles | لا شيء مما حدث كان ذنبك, أو ذنبي.. أو ذنب أي أحد |
| Merak etme, Kenickie. Başkasının hatasıydı. | Open Subtitles | لاتقلق حوله كَانَ خطأَ شخص آخرِ. |
| Kendi hatasıydı. | Open Subtitles | كان هذا خطئه هو |
| Senden uzaklaşmak hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | الإبتعاد عنك كان أكبر خطأٍ في حياتي. |
| Bu konuyu konuşmak kolay değil, ama... teknik olarak bu sürücünün değil, yayanın hatasıydı. | Open Subtitles | ...أعلم أن التحدث عن الأمر ليس سهلا و لكنه خطئها و .ليس خطأ السائق |
| Ne yazık ki, bu olayda ölmesi onun hatasıydı. | Open Subtitles | للأسَف، في هذه الحَالة، كان الخطأ منّه. |
| Bu onun hatasıydı. Bunu kendi avantajımıza çevirmemiz lazım. | Open Subtitles | هذه كانت غلطته سنقوم بإستعمال هذه الأفضلية |
| O dosyalara bakması gerektiğini o yüzden biliyordu. Onun hatasıydı! | Open Subtitles | هكذا علمت ان تبحث عن تلك الملفات, انه خطؤها |