| Belki de onları havaalanlarında gördünüz? Artık her yerde kullanılıyor gibiler. | TED | ربما رأيتموها في المطارات .. إنه في كل مكان الآن |
| Ailemden insanlar, daha önceleri birlikte çalıştığım gençler, okullarda, iş yerlerinde ve havaalanlarında, tacize uğruyorlardı. | TED | أشخاص كانوا أفراد في عائلتي، أشخاص يافعين عملت معهم، تعرضوا لاعتداءات في المدارس، في أماكن العمل وفي المطارات. |
| Bazı havaalanlarında gözetleme sistemi var. | Open Subtitles | بعض المطارات لديها كاميرات مراقبه تليفزيونيه |
| Bölgedeki havaalanlarında görüldüğü anda tutuklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد وضع إشارة للإعتقال في كافة المطارات في المنطقة |
| İki gündür havaalanlarında senin için bir anlaşma hazırlıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت في المطارات لمدة يومين، وإعداد اتفاق بالنسبة لك. |
| Glenn'in blogundaydı, saatlerce havaalanlarında gözaltında kalmışsın. | Open Subtitles | كتب غلين على بلوق حول الذي كنت محتجزا في المطارات. |
| Dünyanın en büyük ve en pahalı ordusu bizde ama hala havaalanlarında ayakkabılarına ve iç çamaşırlarına bomba sıkıştırmaya çalışan bombacılardan korkuyoruz. | Open Subtitles | نحن أكبر وأغلى جيش في العالم ولا نزال نخشى الأحذية والقنابل البيضاء الصغيرة في المطارات. |
| Kötü bakışlar, uçağa binerken hissedilen korku, havaalanlarında %99 ihtimalle rastgele üzerinizin aranması. | TED | النظرات البغيضة، شعور الناس بالخوف عندما نصعد طائرة ما، التفتيش العشوائي في المطارات الذي يحدث 90% من المرات. |
| Hani şu havaalanlarında aldığın tarzdan bir şey, bu kadar basit. | Open Subtitles | تعلمون، هذا النوع تشتري في المطارات - أن من السهل بما فيه الكفاية. |
| New York, özellikle havaalanlarında. | Open Subtitles | في مدينة نيويورك و لا تنسى المطارات |
| Wal Martlarda, havaalanlarında, benzin ve tren istasyonlarında kapalı çarşılarda, eğlence parklarında hatta hastanelerde, evet hastanelerde! | Open Subtitles | في الأسواق .. المطارات .. الإستراحات |
| İstasyonlarda, havaalanlarında, gümrüklerde... Neden orda? | Open Subtitles | وقامت باغلاق المطارات ومحطات القطار |
| - Maçlarda, ATM'lerde, havaalanlarında. | Open Subtitles | ملعب الكرة، جهاز الصرف الآلي المطارات |
| - Takip etmiyordu... hedefiydiler. havaalanlarında çok vakit geçiriyormuş. | Open Subtitles | نقضي كثيرا من الوقت في المطارات |
| Alışveriş merkezlerinde, havaalanlarında olabilir | Open Subtitles | قد يحدث هذا في المجمعات، المطارات |
| havaalanlarında kızlar ağlar. Erkekler değil! | Open Subtitles | الفتيات يبكين في المطارات وليس الفتيان |
| Muhtemelen televizyonda ve hatta bazen havaalanlarında bile görmüşsündür. | Open Subtitles | ربما انك شاهدة ذلك في التلفاز كما يحدث في المطارات احيانا" ربما انك شاهدة ذلك في التلفاز كما يحدث في المطارات احيانا" |
| Ama bazı havaalanlarında olmuyor. | Open Subtitles | ولكن بعض المطارات الصغيرة لايملكونها! |