| Daha dün çocuk havuzunda, beraber çıplak bir biçimde yüzüyordunuz. | Open Subtitles | يبدو كأنّكم البارحة أنتم الإثنان تسبحون عرايا في بركة الأطفال |
| Çünkü, yaklaşık 10.000 yıl önce, ...Kaliforniya' da yerden sızıp, ... doğal olarak oluşan bir katran havuzunda gezindi. | Open Subtitles | لأنه مما يقارب ال١٠ آلاف عامٍ مضت، غرق هذا الحيوان في بركة من القطران الطبيعي المتسرب من أراضي كاليفورنيا |
| Bu kadın görünüşe göre yüzme havuzunda boğuldu, bu durumda ciğerlerini inecelerken, klor izi olup olmadığına bir bakıver. | Open Subtitles | الواضح أن المرأة غرقت في حوض السباحة لذا حين تتفحص رئتيها " ابحث عن أي دليل لمادة " الكلورين |
| Onları 'Yugoslavya' otelinin havuzunda yüzerken fotoğrafladım. | Open Subtitles | إلتقطت صور لهم وهم يسبحون في حوض فندق يوغسلافيا |
| o hatta bir yüzme havuzunda altı basamak yükseğe bile çıkamadı. | Open Subtitles | هي حتى لا تستطيع أن تقفز من إرتفاع ستة أقدام في مسبح |
| Nereden aldığını hiç sorma. Ben yüzme havuzunda bile bileğimi geçen yere gitmem. | Open Subtitles | أنا أبداً لا أَذْهبُ أكثر مِنْ عُمق كاحلِ في مسبح. |
| Orada durduğunda bedenin korumasız olacak, kendi kanının havuzunda yüzeceksin, | Open Subtitles | عندما كنت تقفين هناك ولحمك يذبح وتجذفي في بركة دمك الخاص |
| Şahsen dedektif bir ördek havuzunda bıcağınızı tuttuğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا شخصيا أعتقد أنك غارق حتى ركبك في بركة بطة أيها المحقق |
| Allyson Glennon bir marketten bir kaç saat önce kaçırılmış ve bir motelin havuzunda boğulmaktan son anda kurtulmuş. | Open Subtitles | ونجت من محاولة اغراق في بركة فندق بركة فندق؟ |
| Benzin havuzunda, paslı bir metal parçasının üzerinde doğdu. | Open Subtitles | ولدت في بركة من البنزين على قطعة معندية مليئة بالصدأ |
| Snowflake'in havuzunda ender bir taş buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت حجر خاتم موجود فى قاع حوض الدولفين |
| Seninle oturmayı çok isterim ama yarın vaftiz havuzunda cankurtaranlık yapacağım. Peki. | Open Subtitles | أود اللقاء بك لكن غداً لديّ مهمة إنقاذ في حوض المعمودية |
| Sıcak su havuzunda çok eğlendiğimizi itiraf edeceğim. | Open Subtitles | لقد أمضينا وقتاً ممتعاً جداً في حوض الاستحمام والبقية ولكن، هل تعلم شيئاً بيلي ؟ |
| Uzay yürüyüşçüleri, 23 milyon litre su barındıran Johnson Uzay Merkezi havuzunda pratik yapıyordu. | Open Subtitles | تمرين على المشي الفضائي يتم في مسبح يحوي ستة ملايين غالون من الماء في مركز جونسون الفضائي |
| Aslına bakarsan otel havuzunda kalmayı tercih eden biriyle beraberdim. | Open Subtitles | لكن, لأكونَ صريحاً... لقد فضّلت شريكتي البقاء في مسبح الفندق. |
| Biz de takılıyorduk işte öyle yetişkin havuzunda eğleniyorduk. | Open Subtitles | نعم، كنّا نتسلّى و نستمتع في مسبح الراشدين. |
| Çünkü, bir erkeğin atlama havuzunda görmek isteyeceği en son şey, kankasının takımlarının saatte altmış kilometre hızla üzerine gelmesidir. | Open Subtitles | لأن آخر شيء يريد أن يشاهده الرجل وهو في المسبح.. هو مؤخرة صديقه منطلقة نحوه بسرعة 40 ميلاً في الساعة |
| Bu, Krallık Otel havuzunda meydana gelen üçüncü kaza. | Open Subtitles | هذه بالفعل ثالث حادثة تحدثُ في حمام سباحة فندق المملكة |
| Şimdilik, bizim gibi olan herkesin, doğaüstü güçleri olan herkesin... - ...ölüm havuzunda olduğunu bil yeter. | Open Subtitles | عليك أن تعرف فحسب أنّ كل شخص مثلنا لديه قدرات خارقة، مذكور بقائمة الإغتيالات. |
| Tiegler sarhoşluk halinden, kusmuk havuzunda uyanmak yerine cesedin başında dikilirken uyandı. | Open Subtitles | واقفاً فوق جثّة بدلاً من أن يكون وجهه ممرغاً ببركة من القيء |
| Beni McDonald'sın top havuzunda bıraktığın zamandan bile daha kötü. | Open Subtitles | إنها أسوأ من المره التي تركتني بها في حفرة الكرة بـــ ماكدونالدز |
| Gelgit havuzunda midye topluyordum ve elim bir denizkestanesine değdi. | Open Subtitles | كنت أبحث عن بلح البحر في البركة و ضايقت قنفذ البحر |
| Tina, az önce yüzme havuzunda bir yaratık mı gördüm? | Open Subtitles | تينا , هل لمحت مخلوق ما فى حمام السباحة الان؟ |
| 'Boğulma'yı çekmeden önce iki hafta havuzunda yaşadığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنها عاشت في بركتها لمدة أسبوعين؟ قبل تصوير فيلم "الغرق"؟ |
| Kötü adam! Yüzme havuzunda tsunami olabilir Allah seni gelip kurtarır mı? | Open Subtitles | أنت رجل مجنون، هل بالمسبح تسونامي ليأتي الرب لينقذك؟ |
| Hernandez, yüzme havuzunda ki kazayı biliyoruz. | Open Subtitles | Hernandez، نَعْرفُ كلّ شيء عن الحادث في المسبحِ. |