| Kendi vücudunda hapsolacağını bilmenin, ızdırabının bitmesini beklemenin nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل كيف الشعور بأنك مقيّد في.. جسدك الخاص.. فقط تنتظر انتهاء بؤسك |
| Geçen son birkaç haftada senin gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | أنا أنا لا أستطيع تخيل كيف كانت الأسابيع القليلة الماضية بالنسبة إليك |
| Yüzbaşı, şu anda nasıl bir ruh halinde olduğunu hayal bile edemem. Ama ikinci saldırıyı engellemek istiyorsak seni derhal geri göndermeliyiz. | Open Subtitles | ايها النقيب، لا أتخيل ما هو شعورك الآن، ولكن اذا اردنا التصدّي لهجوم آخر، فعلينا اعادتك حالاً |
| Dün geceyi diyorsan, senin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | انظروا، عن الليلة الماضية، لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبة هذا يجب أن يكون بالنسبة لك. |
| Ne kadar tuhaf olduğunu bildiğimi söyleyebilirim. Ama gerçekten asla hayal bile edemem. | Open Subtitles | استطيع القول كم هذا غريب لكني حقاً لا أستطيع التخيل |
| Boğuştuğunuz sorunları hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل ما تمر بهِ الآن حتى. |
| Bak, üzgünüm neler yaşadığını hayal bile edemem balkabağım. | Open Subtitles | أنا آسف لما جرى لك لا يمكنني تصور الأمور التي مررت بها |
| Senin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتصور صعوبة الأمر بالنسبة لكِ |
| Chiaki'yle arkadaşlık dışında bir şeyi hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا استطيع أن اتخيل نفسي سوى صديقة لتشاكي. |
| Özür dilerim, seni nasıl bir hale soktuğumu hayal bile edemem. | Open Subtitles | وأنا آسفة ، لا أستطيع تخيل الموقف الذي وضعتك به |
| Kardeşiniz olmadan kim olduğunuzu anlamaya çalışmanın ne kadar korkutucu bir şey olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل مقدار ما يسببه هذا الأمر من رعب لكما لكي تدرك كل واحدة ماهي بدون شقيقتها |
| Sensiz yaşamayı hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل العيش بدونك. |
| Neler yaşadığınızı hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل ما مررت به |
| Başınızdan geçenleri hayal bile edemem ama hepimiz aynı şeyleri hissediyoruz. | Open Subtitles | لا أتخيل ماتمرين به ولكننا كلنا نشعر بهذا |
| Senin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أتخيل مقدار صعوبة ذلك عليكِ |
| Grant, o kadar uzun yalnız kaldın ki ben bunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | أنت لوحدك منذ زمن طويل لا أستطيع أن أتخيل مدى صعوبته |
| Bu kadar buyurgan bir babanın yanında yetişmeyi hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل النشئه مع مثل هكذا أب متعجرف |
| Orada olmak nasıldır, hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع التخيل شعور التواجد هُناك |
| bunun nasıl hissttireceğini hayal bile edemem | Open Subtitles | لا أستطيع التخيل ما شعور هذا |
| Bunun sizin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل مدى صعوبة الأمر عليك |
| Kusura bakmayın Bay Kaye ama burayı kapatmayı hayal bile edemem. | Open Subtitles | أنا أسفة سيد (كاي), لكن لا يمكنني تخيل أغلاق هذا المكان . لا. |
| Hayır, bunu hayal bile edemem. | Open Subtitles | كلا، لا يمكنني تصور كيفية شعور المء بذلك |
| Neler yaşadığını hayal bile edemem ama günlerdir benimle çok az konuşuyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتصور ما تعانيه ولكنك بالكاد تقول لي كلمة واحدة في أيام |
| Şu anki durumunu hayal bile edemem, canım. | Open Subtitles | عزيزتي, أنا لا استطيع أن اتخيل ماتمري به |