| Fakat bu kurallarla, hayal edebileceğiniz sadece bir çeşit robot yapısı mevcuttur. | TED | ولكن بهذه القوانين يمكنك تخيل شكل واحد فقط لجسم الآلي |
| Hapisane, zaman öldürmek için bile hayal edebileceğiniz en sıkıcı yerdir. | Open Subtitles | السجن هو أكثر مضيعة للوقت مللاً يمكنك تخيل هذا |
| Bunun arkasındaki bilim problemi hayal edebileceğiniz en basit duruma indirgeyerek anlaşılır hale gelebilir. | Open Subtitles | العلم الذي يساند تلك الفكرة يمكن توضيحه عن طريق تبسيط المشكلة لموقف يمكنك تخيله |
| - Yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyoruz, sayesinde hayal edebileceğiniz herşeyi, sanal olarak, yaratabiliyoruz. | Open Subtitles | - لدينا تجارب مع تقنية - تجعل من الممكن لنا إنشاء أي شيء يمكنك تخيله , واقعيا |
| Reşit olanlarınız, hayal edebileceğiniz en önemli görevi üstlenecek. | Open Subtitles | ذلك السن القانوني سيكون أحد أهم الوظائف التي يمكن تخيلوها. |
| Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam, hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen bir ışık demeti gibi geliyordu. | TED | ومنذ مدة كنت أود الحصول على رسالة من ابني، كانت مثل شعاع من الضوء في أحلك مكان يمكن تخيله. |
| Cevap, hayal edebileceğiniz en düşük teknolojiye sahip şey. | TED | وقد كان الجواب أقل مستوى تقنية يمكنكم تخيله. |
| hayal edebileceğiniz bir çok farklı şey. | TED | وكل هذه الامور .. التي يمكن تخيلها |
| Öteki taraftan, inanılmaz derecede büyükler, hayal edebileceğiniz kadar genişler. | TED | لكنها في البعد الآخر، كبيرة جدا كبيرة أكبر مما تتخيلون. |
| Uzaya gidebilen bir uydu, büyük olasılıkla hayal edebileceğiniz en açık kaynaklı olmayan şey, ama içinde birkaç sensore bağlı bir Arduino var. Deneylerinizi uyduya yükleyip çalıştırabilirsiniz. | TED | إنه عبارة عن قمر صناعي يذهب إلى الفضاء، والذي على الأرجح أقل شيء يمكنك تخيل أنه يحتوي على أجزاء مفتوحة المصدر، وهو يحتوي على أردوينو متصل مع عدد من المجسات. لذا فإنك إذا كنت تعلم كيفية استخدام الأردوينو، فإنه يمكنك تحميل تجاربك فعلا إلى هذا القمر الصناعي و تشغيلها هناك. |
| Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir görev terabaytlarca veri ile sonuçlanır, hayal edebileceğiniz her şey hakkında; Dünya etrafında yörüngeler, ISS'in hızı ve konumu ve sensörlerinden gelen binlerce canlı yayının tümü. | TED | مهمة إلى محطة الفضاء الدولية تأتي بمليارات البيانات عن أي شيء يمكنك تخيله -- المدارات حول الأرض السرعة والموضع الخاص بمحطة الفضاء الدولية و كل الآلاف الأخرى من البث الحي من أجهزة الاستشعار. |
| hayal edebileceğiniz en kötü şey. | Open Subtitles | في أسوأ شيء يمكنك تخيله |
| Reşit olanlarınız, hayal edebileceğiniz en önemli görevi üstlenecek. | Open Subtitles | ذلك السن القانوني سيكون أحد أهم الوظائف التي يمكن تخيلوها. |
| Ve hayal edebileceğiniz gibi, baleden son derece uzak. | TED | وكان بعيدا كل البعد الذي يمكن تخيله عن الباليه. |
| hayal edebileceğiniz bütün müthiş teknolojileri düşünün, belki insanlar zamanı gelince bunları keşfedicekler, mesela yaşlanmayı durdurma, uzay kolonileri kendi kendini yenileyen nanobotlar ya da bilgisayarlara zihin aktarma bilim kurguda yer alan bütün fikirler. Yine de fizik kurallarına uygun bir şekilde olması lazım. | TED | فكروا في كل التكنولوجيا العجيبة حسبما يمكنكم تخيله فلربما استطاع الإنسان التطور بعد مرور ما يكفي من الزمن: علاج الشيخوخة، واحتلال الفضاء، واليرقات النانونية القابلة للنسخ ذاتيًا أو تحميل العقول إلى أجهزة الكمبيوتر. كافة الأنواع من الخيال العلمي التي لم تتوافق بعد مع مع قوانين الفيزياء. |
| Soğuk buz örtüsünde yaşan penguenlerden tutun da hayal edebileceğiniz en sıcak çölde yaşayan bu cümbüş kuşuna kadar, | TED | بداية من طيور كهذه البطاريق الجميلة التي تعيش في الغطاءات الجليدية الباردة وحتى طيور أخرى كطائر القبرة، الذي يعيش في أشد الصحاري التي يمكن تخيلها حرارة. |
| Sizin de hayal edebileceğiniz gibi bu onlar için çok yorucu bir deneyimdi. | Open Subtitles | كما جميعكم قد تتخيلون قد كانت تجربة مروعة لهم.. |
| hayal edebileceğiniz gibi bağımsızlık günü kutlamaları, tüm bu olanlar yüzünden durgun geçiyor ve yetkililerin söylediğine göre Boston keskin nişancısı korkusu yüzünden insanlar evlerinden dışarı çıkamıyor. | Open Subtitles | كما تتخيلون فأيام الحرية تتعرض للهجوم بسبب ما يحدث ويقول المسئولون |