Demek istediğim büyük bir olay yaşandığında, hiçbirşey olmamış gibi hayatınıza devam edemezsiniz, çünkü her zaman artçı şoklar olacaktır. | Open Subtitles | أعني، بعد أن يحدث أمر كبير لا يمكنك أن تزعم المضي قدماً وكأن شيئاً لم يحدث لأن هناك دائماً بضع صدمات ارتدادية |
Belki şimdi ikiniz hayatınıza devam edip daha uygun birilerini bulursunuz. | Open Subtitles | لعلكما تستطيعان الآن المضي قدماً وإيجاد شريك مناسب أكثر |
Shioma'nın parasını geri vereceğiz ve sen ve Adam sonunda hayatınıza devam edeceksiniz. | Open Subtitles | وسنعيد إلى (شيوما) أمواله لتستطيعي أخيراً أنتِ و (آدم) المضي قدماً |
Birlikte çalışırsak, ...bu iş bittiğinde,Josh ve sen hayatınıza devam edersiniz. | Open Subtitles | إنعملنامعاً... أنتِ و (جوش) بإمكانكم المضي قدماً بحياتكم , وكأن شيئاً لم يكن |