| Onları hayata döndürmeye çalışmak çok zor oluyor. | Open Subtitles | فمحاولة إنعاشه و إبقائه على قيد الحياة، ستكون فوضىً لا جدوى منها |
| Ama elimizde doğru bir prosedür olmadan onu hayata döndürmeye çalışırsak onu öldürebiliriz. | Open Subtitles | ولكن إن حاولنا إنعاشه دون التسلسل الصحيح فقد يقتله ذلك |
| Bir Danua'yı mı hayata döndürmeye çalışmış? | Open Subtitles | حاول انعاش الكلب الضخم؟ |
| İçeri girdi, babasını hayata döndürmeye çalışırken kanı kendi üzerine bulaştı. | Open Subtitles | ودخل إلى هناك, تلطخ بالدماء محاولاً انعاشه. |
| Flack, sağlık görevlileri gelene kadar birinin, kurbanı hayata döndürmeye çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | أتذكر فلاك قائلا أن شخصا ما حاول إحياء ضحية قبل وصول المسعفين. |
| Her yeri kanla kaplıymış, ama bu sabah bahanesinin doğru olduğu kanıtlanmış ve kan da karısını hayata döndürmeye çalıştığı içinmiş. | Open Subtitles | لقد كان مُضَرَّجٌ بدمائها و لكن تم التحقق من حجته هذا الصباح، و الدماء على جسمه . كانت بسبب محاولته إنعاشها |
| Ama elimizde doğru bir prosedür olmadan onu hayata döndürmeye çalışırsak onu öldürebiliriz. | Open Subtitles | ولكن إن حاولنا إنعاشه دون التسلسل الصحيح فقد يقتله ذلك |
| Bu, klinikteki ilgili hekimin onu hayata döndürmeye çalıştığını gösterir. | Open Subtitles | والذي قد تم إعطاءه له من قبل الطبيب المقيم في القيادة عندما حاولوا إنعاشه |
| İlk yardım görevlileri hayata döndürmeye çalışmışlar ama çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | المسعفين حاولوا إنعاشه و لكنه فقد الكثير من الدماء |
| Onu hayata döndürmeye çalıştık ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولنا إنعاشه ولكنَّ الامر لم يُفلح. |
| hayata döndürmeye çalıştım ama başaramadım. | Open Subtitles | و حاولت إنعاشه لكن لم أستطع |
| Yarım saattir hayata döndürmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | اننا نحاول انعاشه منذ نصف ساعة |
| Biz de hayata döndürmeye çalıştık. | Open Subtitles | و حاولنا انعاشه |
| - Ya da onu hayata döndürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | أو قد عملوا على انعاشه. |
| Charlotte, Ned'i hayata döndürmeye çalışan tek kadın olmadığını farketti. | Open Subtitles | أدركت شارلوت انها اسن وأبوس]؛ ر المرأة الوحيدة إحياء نيد. |
| Bence bu birçok bakımdan birini insanların o kişi hakkında anlattığı hikâyelerle hayata döndürmeye çalışmak gibi. | Open Subtitles | أعتقد، في نواح كثيرة, أن الأمر أشبه.. بمحاولة إحياء شخص ميت عن طريق قصص الناس عنهم. |
| Hayır, uzaylı kanı kullanarak ölü ajanları hayata döndürmeye çalışmak diğer hepsini geride bırakıyor. | Open Subtitles | لا، محاولة إحياء عملاء ميتين بإستعمال دم غريب يقضي على كل شيء |
| Tuhaf olanıysa onu hayata döndürmeye çalışmamaları. | Open Subtitles | ما هو غريب أنهم لم يحاولوا إنعاشها |