"hayatta kalamaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينجو
        
    • ينجوا
        
    • ويعيش
        
    • لن تنجو
        
    • يمكنه النجاة
        
    Bu ayı beslenmeyi başaramazsa, hayatta kalamaz. Open Subtitles غير قادر على التغذية ، فإن هذا الدب لن ينجو.
    Bu düşüşten sonra kimse hayatta kalamaz. Open Subtitles 12طابق لم يكن لأحد أن ينجو من هذه السقطة
    Çölde kimse bu kadar uzun hayatta kalamaz. Open Subtitles لا يمكن لرجل أن ينجوا من هذا الحر في الصحراء.
    Kimse o kadar yüksekten atlayıp da o hızla hayatta kalamaz, anlıyor musun? Open Subtitles لا أحد يقفز من طائرة (بوينغ) 747 ومن هذا الإرتفاع ويعيش -أتفهم ذلك؟
    şu anda kızınızın tek güvenebileceği insan sizsiniz kızınız tekrar öldürmeye başlamadan onu bize getirmeye yardımcı olmalısınız siz olmadan,hayatta kalamaz. Open Subtitles لكنك الشخص الوحيد الذي تثق فيه. يمكنك مُساعدتنا بالقبض عليها قبل أن تكرّر فعلتها، من دون مُساعدتك لن تنجو من الأمر.
    Üç gün deniz üzerinde kimse hayatta kalamaz. Open Subtitles ،العوم في البحر لثلاثة أيام لا أحد يمكنه النجاة من ذلك
    Kimse ona 7 metre yaklaşıp da hayatta kalamaz. Open Subtitles لا يمكن لأحد أن يقترب منه 20 يارده و ينجو
    Kendimi düşünmüyorum ama Gaius yemek olmadan hayatta kalamaz. Open Subtitles إنني لا أفكر بنفسي ولكن بـ جايوس إنه لا يستطيع أن ينجو بدون أن يأكل
    Hayır, inanmıyorum. Kimse sekizinci kattan düşüp hayatta kalamaz. Open Subtitles لا,انا غير مقتنع,ليس هناك اى شخص ينجو بعد السقوط 8 مرات
    O senin atlı karıncanda bir kez daha hayatta kalamaz. Open Subtitles إنه لن ينجو من جولة أخرى على لعبة دوامة خيلك الخشبية
    Söz konusu bile olamaz dedim. Bebek yeterince büyümedi. hayatta kalamaz. Open Subtitles أخبرتكِ أن هذا ليس خيار متاح، لم يقضي وقت كافي بعد، لن ينجو
    - Bebeği alacağız. - Hayır, almayacağız. hayatta kalamaz. Open Subtitles ـ سنقوم بتوليد الجنين ـ لن نفعل، فهو لن ينجو
    - Tabii ki. Körler kendi başlarına hayatta kalamaz. Open Subtitles لا يمكن أن ينجوا المكفوفين بأنفسهم
    Hasta bu durumdayken zaten hayatta kalamaz. Open Subtitles على هذا المنوال هذآ المريض لن ينجوا من أي شئ!
    Bir gece daha hayatta kalamaz. Open Subtitles لن ينجوا لليلة أخرى
    Kimse benimle aşık atıp, hayatta kalamaz. Anladın mı? Open Subtitles فلاأحديعبثمعي ويعيش ,هلتسمعينني؟
    Aileme zarar verip, kimse hayatta kalamaz. Open Subtitles ولا احد يؤذي عائلتي ويعيش ليقص الحكايه
    Turghan'ı reddeden kimse... hayatta kalamaz. Open Subtitles لا احد يرفض تورجان ويعيش
    Bütün yaşadıklarından sonra hayatta kalamaz. Open Subtitles هل تفهمنى ؟ بعد كل ما مرت به، انها لن تنجو
    Kendisi için yiyecek bulmak zorunda yoksa yavruları hayatta kalamaz. Open Subtitles يجب أن تعثر على طعامها وإلا لن تنجو أشبالها
    Evet. hayatta kalamaz. Open Subtitles صحيح لا يمكنه النجاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more