| Bazen öngörüden yoksun olman hayrete düşürücü. | Open Subtitles | تدهشني نقص بصيرتك أحياناً |
| Floransa'nın zenginliği beni hayrete düşürdü, Don de Medici. | Open Subtitles | ثروة (فلورينسا) تدهشني يا سيد (دي ميديشي) |
| Ajanlarla dolu bir binanın bu kadar kötü sır saklaması beni hala hayrete düşürüyor. | Open Subtitles | ما زال يذهلني عن سوء مبنى مليء بجواسيس في الاحتفاظ بالسر |
| Bambaşka geçmişlerden gelen ve hiçbir ortak noktası bulunmayan insanların bu hâle gelmiş olması beni hayrete düşürüyor. | Open Subtitles | يذهلني جدًّا كم أن قومًا ذوو خلفيات مختلفة تمامًا ولا قواسم مشتركة تجمعهم، فيصيرون أسرة. |
| Bu dünyaya çıkıp hepimizi aklınızla değerinizle ve gücünüzle hepimizi hayrete düşüreceksiniz. | Open Subtitles | ،ستنطلقون للعالم وتذهلوننا بثقافتكم .بقدراتكم وطاقاتكم |
| Bu dünyaya çıkıp hepimizi aklınızla değerinizle ve gücünüzle hepimizi hayrete düşüreceksiniz. | Open Subtitles | ،ستنطلقون للعالم وتذهلوننا بثقافتكم .بقدراتكم وطاقاتكم |
| Şey, harikaydı. Beni hayrete düşürüyor. | TED | حسنا. كان هذا جميلاً. كان يحير عقلي. |
| Duruş beni asla hayrete düşürmez, telepatik bir radar gibisin. | Open Subtitles | لم تكف أبداً عن إذهالي إنك مثل الرادار التخاطري |
| İştahının beni hayrete düşürdüğünü söylemem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أقول, تدهشني شهيتك |
| Beni hayrete düşürüyorsun. | Open Subtitles | أنت تدهشني. |
| -Beni hayrete düşürüyorsun. | Open Subtitles | (ماثيو كوثبرت) انت تدهشني! |
| Beni gerçekten hayrete düşüren şey, günümüzde insanların yılda 8 milyar dolar gerçek parayı, sadece video oyunlarında bulunan sanal maddeleri almak için harcıyor olması. | TED | الأمر الذي يذهلني حقاً هو أنه, اليوم, ينفق الناس قرابة ثمانية مليارات دولار فعلية في السنة لشراء سلع افتراضية موجودة فقط داخل ألعاب الفيديو. |
| Buraya yaptıkların beni hâlâ hayrete düşürüyor. | Open Subtitles | مازال مافعلتيه بهذا المكان يذهلني |
| Ağzından çıkanlarla sürekli hayrete düşüyorum yaptığın şeylerle mest oluyorum ve süper acılı, hindistan cevizli vodka martininin aksine güzelliğin gözümü okşuyor. | Open Subtitles | - تعالي - دائماً يذهلني ما تقولينه ويبهجني ما تفعلينه |
| hayrete düştüm, beyaz birini seçmiş. | Open Subtitles | يذهلني أنها تضع ممثلة بيضاء |
| İnsanı hayrete düşürüyor. | Open Subtitles | فإنه يحير العقل. |
| Eşcinsel erkekler beni hep hayrete düşürür. | Open Subtitles | الشاذيين لا يتوقفوا عن إذهالي |