| Şimdi, bu esnada, hayvanat bahçesindeki çoğu hayvan iyi durumda değil. | TED | والآن، في هذه الأثناء، لا يبلي العديد من الحيوانات حسنًا في حديقة الحيوان. |
| Markaları hayvanat bahçesindeki hayvanlar olarak hayal etmeleri gibi görünürde alakasız görevler yerine getirmeleri bile talep edilebilir. | TED | وقد يطلب منهم فعل مهمة تبدو بعيدة عن الموضوع، مثل تخيل العلامات التجارية كحيوانات في حديقة الحيوان. |
| İlk iki isyan sırasında hayvanat bahçesindeki bütün hayvanlar öldürüldü. | TED | خلال الفترة الاولى من عمليتي التمرد , قاموا بقتل جميع الحيوانات في حديقة الحيوانات. |
| Ve ben, Londra hayvanat bahçesindeki annene yazı yazıp tek insan evladının öldüğünü bildirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد أن أكتب لأمك في حديقة حيوانات لندن وأخبرها بأن ولدها البشري الوحيد قد مات. |
| Elimizde hayvanat bahçesindeki her hayvan hakkında hassas bilgiler var. | Open Subtitles | نحن الأن لدينا معلومات حساسة عن كل حيوان في الحديقة |
| Hey, hayvanat bahçesindeki hayvanların kafeslerini alfabetik sıraya koyduklarını duydunuz mu? | Open Subtitles | هل قرأتوا كيف حاولت الحيوانات بحديقة الحيوان إعادة تنظيم أقفاصهم... في ترتيب أبجدي؟ |
| Yani... hayvanat bahçesindeki maymunlar gibi mastürbasyon yapmayı sevenler sadece erkekler değil. | Open Subtitles | اقصد الرجال لا يحبون التي تحب الحركة مثل حديقة حيوان القرود |
| Onu hayvanat bahçesindeki aslanlara ya da ayılara verebilirim. | Open Subtitles | حسناً, بإمكاني أن أعطيه للأسود أو الدببة في حديقة الحيوان. |
| Bir grup manyak hayvanat bahçesindeki tüm hayvanları serbest bırakmış. | Open Subtitles | لقد دخلت مجموعة من الشواذ وفتحت اقفال حديقة الحيوان |
| Bir grup manyak hayvanat bahçesindeki tüm hayvanları serbest bırakmış. | Open Subtitles | لقد دخلت مجموعة من الشواذ وفتحت اقفال حديقة الحيوان |
| Gözlerim hayvanat bahçesindeki ... zaferi gördü. | Open Subtitles | عيناي قد رأت المجد .. الدوس في حديقة الحيوان |
| hayvanat bahçesindeki salak olanlardan değil. | Open Subtitles | ليس من أنواع الأسود الحقيرة التى تراها فى حديقة الحيوان. |
| Hiç hayvanat bahçesindeki aslanları seyrettin mi? | Open Subtitles | هل شاهدت في أيّ وقت الأسود في حديقة الحيوان ؟ |
| Yeni hayvanat bahçesindeki hayatlara doğru yolculuğumuz daha yeni başladı. | TED | نحن في مجرد بداية هذه الرحلة من الحياة في حديقة الحيوانات الجديدة. |
| hayvanat bahçesindeki sürüngenlere benzer. | Open Subtitles | إنها تبدو كشيئ تجده في حديقة الحيوانات داخل بيوت الزواجف |
| Central Park hayvanat bahçesindeki diğer timsahlarla birlikte yaşar. | Open Subtitles | هو ينتمى الى التماسيح الاخرى فى حديقة حيوانات سينترال بارك |
| Central Park hayvanat bahçesindeki diğer timsahlarla birlikte yaşar. | Open Subtitles | هو ينتمى الى التماسيح الاخرى فى حديقة حيوانات سينترال بارك |
| "Sokak" dediğim zaman, hayvanat bahçesindeki küçük sokakları kastediyorum. | Open Subtitles | عندما أقول شارع, أعني الشوارع الزائفة هنا في الحديقة |
| hayvanat bahçesindeki en aptal iki hayvanla çalışmak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | يا رفاق ما شعوركم في العمل مع أغبى حيوانين في الحديقة ؟ |
| hayvanat bahçesindeki bir maymun da aynı şeyi yapabiliyor. | Open Subtitles | هناك قرد بحديقة الحيوان يمكنه فعل ذك |
| hayvanat bahçesindeki develer kafesi gibi. | Open Subtitles | انها مثل بيت الجمال في حديقة حيوان. أسمعي |