| Yani, hayat boyu sürecek aile kahvaltılarına hazırlansan iyi olur. | Open Subtitles | لذا من الافضل لك أن تستعد لوجبات فطور متأخر عائلية إلى الأبد |
| Yukarı çıkıp yatmaya hazırlansan nasıl olur? | Open Subtitles | لذا, ما رأيك ان تصعد فوق و تستعد للنوم. |
| Kurbağa da dönüp demiş ki; "Ha siktir oradan, hastaydım." - Yayına hazırlansan iyi olacak. | Open Subtitles | فيقول الضفدع, "تباً لك ,لقد كنت مريضاً" عليك أن تستعد لبرنامجك |
| Buna hazırlansan iyi olur. | Open Subtitles | سوف تجبر على تنفيذ المهمات يجب ان تكون مستعدا لها, |
| Götünü satışa çıkarmaya hazırlansan iyi olur çünkü seni alaşağı edeceğim. | Open Subtitles | أنك ستكون مستعدا لكي تصبح شاذ لأنك ستكون لا شيء |
| hazırlansan iyi olur, çünkü bugün saat 3'de, sana tecavüz edeceğim. | Open Subtitles | يجب أن تستعدي ، لأنه في الساعة ال ? سأقوم باغتصابك |
| O zaman Mona'ya veda etmeye hazırlansan iyi edersin. | Open Subtitles | إذا يجب أن تستعدي لقول الوداع لمونا |
| Dövüşe hazırlansan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تستعد للمباراة. |
| Karşılık vermeye hazırlansan iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن تستعد للرد على الإطلاق |
| Ölmeye hazırlansan iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تستعد للموت. |
| Ona veda etmeye hazırlansan iyi edersin. | Open Subtitles | يجب أن تستعد لقول وداعا. |
| O zaman başka bir konuşma için hazırlansan iyi olur. | Open Subtitles | -حسنا ً , من الأفضل أن تستعد |
| Tatlım, hazırlansan iyi... Artık hazırlan, tamam mı? | Open Subtitles | -من الافضل أن تستعد |
| Bunun için hazırlansan iyi olacak. | Open Subtitles | يفضل أن تكون مستعدا لذلك. |
| Bunun için hazırlansan iyi olacak. | Open Subtitles | يفضل أن تكون مستعدا لذلك. |
| - hazırlansan iyi olur. | Open Subtitles | -يجدر بك أن تستعدي |
| Grace, hazırlansan iyi edersin. | Open Subtitles | (غيرس) يجب أن تستعدي |