| Seni bilemem; ama ben, yavru penguenlerin yuvasının erimesine mani olmanın verdiği hazzı yeterli bir ücret olarak görüyorum. | Open Subtitles | أسمع .. لست أدري عنك لكن الرضا الناتج عن منع ذوبان قمم الجبال الجليدية |
| O kapıdan çıkıp onlara o hazzı yaşattığım için pişmanım. | Open Subtitles | ندمت على خروجي من ذلك الباب وقد منحتهم الرضا. |
| 'Yalnız' Rhodes diye bilinen büyük medeniyet çarkının küçük bir dişlisi olmanın... verdiği hazzı düşünün siz de. | Open Subtitles | و لكن فكروا فى الرضا بكونكم صغاراً تلعبون دوراً هاماً فى دفع عجلة الإنسانية العظيمة المعروفة بإسم " رودس الوحيد" |
| İlk defa bugün, intikam aradığım zamanlarda asla alamadığım hazzı tattım. | Open Subtitles | لأول مرة أشعر بالرضا الذي لم أجده أثناء بحثي عن الانتقام |
| Ona oraya yanlız gitmemin vereceği hazzı tattırmayacağım. | Open Subtitles | حسناً , لن أعطيها الأحساس بالرضا بالظهور بمفردي |
| Bazen beklemek alınacak hazzı çoğaltır. | Open Subtitles | أحياناً توقعى يُمْكِنُ أَنْ يعلى. . الشهوه |
| Bazen beklemek alınacak hazzı çoğaltır. | Open Subtitles | أحياناً توقعى يُمْكِنُ أَنْ يعلى. . الشهوه |
| Ve ona bu hazzı tattırmayacağım. | Open Subtitles | وأنّي لستُ أهبه ذلك الرضا. |
| Sana bu hazzı tattırmayacağım dönek herif! | Open Subtitles | لن أمنحك الرضا |
| Rakipleri o hazzı yaşasın istemedi. | Open Subtitles | ما أراد أن يُحسس أعدائه بالرضا |