| bilmiyorsun ben ne kadar çılgın bir aşığım sana hediye aldım kalbimin öyküsü | Open Subtitles | أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت هدية لك من قلبي |
| Ayrıca, sevip sevmediğini bilmiyorum ama ben de sana bir hediye aldım. | Open Subtitles | وايضآ أنا لا أعلم ما اذا كنتي تحبين هذا أم لا لقد أحضرت هدية في المقابل |
| Büyük gününü kutlamana yardımcı olsun diye bir hediye aldım. | Open Subtitles | اسمع, لدي هدية صغيرة لك لتساعدك على الاحتفال بيومك |
| Yılbaşı sabahı bir hediye aldım,. | Open Subtitles | صباح عيد الميلاد، حصلت على هدية واحدة. |
| Flash'tan beklenmedik bir hediye aldım. | Open Subtitles | تلقيت هدية غير متوقعة من الفلاش. |
| Herkesin ortasında hediye vermekten hoşlanmam ama sana bir hediye aldım. | Open Subtitles | لا أقوم بإعطاء الهدايا أمام العامة لكنّي أحضرت لكِ هديّة |
| ... Arabayla AVM'ye gittim, hediye aldım, anneme verdim" | TED | ذهبت إلى مجمع التسوق بسيارتي ، اشتريت هدية ، و أهديتها لأمي . إنه لشيء جميل أن تفعل هكذا |
| Kendime de bir hediye aldım. İzin verir misiniz? | Open Subtitles | أحضرت هدية لنفسي ، هل تمانعين ؟ |
| - Jean-Louis'e bir hediye aldım. | Open Subtitles | ـ لقد أحضرت هدية لـ (جان لوي). |
| hediye aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرت هدية |
| Sana hediye aldım. | Open Subtitles | أحضرت هدية لك |
| Size hediye aldım. | Open Subtitles | أحضرت هدية لكي |
| Ben sana bir hediye aldım. | Open Subtitles | أحضرت هدية لكِ |
| Müsaadenizle. Oğluma bir hediye aldım da. | Open Subtitles | أعذريني لدي هدية صغيرة لأجل ابني |
| Sana bir hediye aldım. Onu gördüğümde sen aklıma geldin. | Open Subtitles | لدي هدية من اجلك , لقد رأيت شيء ما جعلنياُفكربك ... |
| Urbino Dük'ünden bir hediye aldım. Kitabın adı Prens; | Open Subtitles | لدي هدية من دوق (أوربينو) وهي كتاب يدعى (الأمير) |
| Sue'nun doğum günü, ona hediye aldım. | Open Subtitles | مم. عيد ميلاد سو، وأنا حصلت على هدية. |
| Yıldönümümüz için sana hediye aldım. | Open Subtitles | حصلت على هدية ذكرانا السنوية. |
| Ve bir de hediye aldım. | Open Subtitles | ولقد حصلت على هدية |
| Plan değişti. Flash'tan beklenmedik bir hediye aldım. | Open Subtitles | تغيير في الترتيبات تلقيت هدية غير متوقعة من (البـرق) |
| Belki de sana mükemmel bir hediye aldım ve evde bir yere sakladım. | Open Subtitles | ربما أحضرت لكِ الهدية المثالية بالفعل وخبأتها في مكان ما في البيت |
| Yukarıda sadece bir örnek, "Anneme hediye aldım." | TED | في الأعلى ، هذا فقط نوع من ، اشتريت هدية لأمي ما نراه مرة أخرى على الرغم من ذلك |