| Birbirlerine yıl dönümü hediyesi olarak, bu çiftler randevusunu ayarladılar. | Open Subtitles | قاما بحجز موعد مع زوجين كهدية لبعضهما في ذكرى زواجهما |
| 98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. | Open Subtitles | توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج. |
| Sana düğün hediyesi olarak, her şeyi planlamak ve karşılamak istiyoruz. | Open Subtitles | كهدية زفاف لدينا لكم، نود أن تخطط ودفع ثمن كل شيء. |
| Eğer bana şirketini satarsan bunu sana imza hediyesi olarak vereceğim. | Open Subtitles | إذا كنت تبيع لي شركتك، أنا سوف أعطيك هذا كهدية التوقيع. |
| Seattla'daki Spring Sokak'ta eşine düğün hediyesi olarak. | Open Subtitles | فى بدايه شارع الربيع فى منتصف مدينه سياتل كهديه زواج الى زوجته |
| Düğün hediyesi olarak size kendi evinizi almanız için.. | Open Subtitles | ما رأيكما، كهديّة لحفل زفافكما، أعطيكما، |
| Bugün doğum günü hediyesi olarak, babam bana bu görevi verdi. | Open Subtitles | أن اليوم هو عيد ميلادي. لكن هذا الذهب سأهديه لأبي كهدية. |
| Sanırsam üç yıl önce bize Noel hediyesi olarak verilmişti. | TED | وأعتقد أنه كان قد إهدي لنا منذ ثلاث سنوات كهدية عيد الميلاد. |
| Sağlam ve samimi inançları ve adanmışlıkları beni cezbetti. Hristiyan inancını kabul edip 10. doğum günü hediyesi olarak vaftiz olmayı seçtim. | TED | جذبني إحساسهم بقناعاتهم الشخصية وحياتهم لتقديم الخدمة، واخترت المعمودية في الديانة المسيحية كهدية عيد ميلادي العاشر. |
| Büyükannem doğum günü hediyesi olarak bana sihirli bir kutu vermişti, bunun hayatımın hediyesi olacağını ikimiz de bilmiyorduk. | TED | أعطتني جدتي صندوق سحري كهدية عيد ميلادي، والذي لم يكن أي منا يعرف وقتها أنه سيصبح هدية للحياة. |
| Bir amca yeğenine doğum günü hediyesi olarak veriyor. | TED | العم يقدم لابن أو بنت أخيه أو أخته حاسوبًا كهدية عيد ميلاد. |
| Büyük Britanya geleneklerine göre bir barış hediyesi olarak bu Atı | Open Subtitles | هذا الحصان كهدية السلام إلى بوكاهونتاس القديره. |
| Ama onlardan hiçbiri 200 yaşındaki bir vampire, teşekkür hediyesi olarak ne alınacağını bilmezdi. | Open Subtitles | لا أحد منهم يعرف ماذا يبتاع لمصاص دماء عمره 200 عام كهدية للعرفان |
| - Otelimiz bir düğün hediyesi olarak size balayı süitini veriyor. - Hayır! | Open Subtitles | كهدية علي زواجكم، قررنا أن نعطيكم سويت لتقضوا به شهر العسل |
| Ve şimdi de, Peder José Manuel... doğumgünü hediyesi olarak Ignacio en sevdiğiniz şarkılardan birini söyleyecek. | Open Subtitles | و الآن الأب خوسيه مانويل و كهدية عيد الميلاد |
| Ve şimdi de, Peder José Manuel... doğumgünü hediyesi olarak Ignacio en sevdiğiniz şarkılardan birini söyleyecek. | Open Subtitles | و الآن الأب خوسيه مانويل و كهدية عيد الميلاد |
| Carlos, bu masayı sana ve Anet'e düğün hediyesi olarak verdim. | Open Subtitles | كارلوس .. لقد صنعت هذه الترابيزه لك أنت وزوجتك آنيت كهدية الزواج |
| Napoleon Josephin'e düğün hediyesi olarak ne vermişti biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفى ماذا أهدى نابليون إلى جوزيفين كهدية الزفاف؟ |
| Napoleon Josephin'e düğün hediyesi olarak ne vermişti biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفى ماذا أهدى نابليون إلى جوزيفين كهدية الزفاف؟ |
| Ve sağdıçlıktan çekildim çünkü düğün hediyesi olarak video kaydı yapıyorum. | Open Subtitles | وأنا لم أترشح لأكون الأشبين لأنى أصنع فيديو كهديه زواج |
| Ailem beni amcamların yanına postalamadan önce babam, Noel hediyesi olarak bana bir ağırlık seti almıştı. | Open Subtitles | أوَتعلمين، قبلما يُرسلني والديّ للعيش مع عمّي، اشترى لي أبي مجموعة أثقال كهديّة عيد الميلاد. |
| Selam millet, bir arkadaşa doğum günü hediyesi olarak bir neşter arıyorum. | Open Subtitles | النجاح الباهر. هيي رجال, تبحثون لمبضع لهدية عيد الميلاد صديقِ. |