| Joey, Bay Heep endişeli görünüyor. Bizi biraz yalnız bırakır mısın? Tabii baba. | Open Subtitles | جوى) ، تبدو على السيد (هييب) علامات) الإنزعاج ، هلا تتركنا لحظة بمفردنا؟ |
| Kızım dikkatli olmanızı söylüyor, Bay Heep. | Open Subtitles | (إبنتى تقول لك أن تتوخى الحذر يا سيد (هييب |
| Bay Heep! | Open Subtitles | (أنا (كلييف لاند هييب (مرحباً بك فى (الكهف |
| Bay Heep yeni şeyler öğrenmeyi sever. Gerçi, insanların bilmesini istemiyor. | Open Subtitles | السيد هيب يحب التعلم لا يريد الناس أن تعرف |
| Aferin sana. Bay Heep. Kafama yastık atmadan önce masalın bir kısmını daha anlattı. | Open Subtitles | سيد هيب قالت لي المزيد من القصة قبل أن تبدأ بتأنبيبي |
| - Yorgun görünüyorsunuz, Bay Heep. | Open Subtitles | أنت متعب سيد هيت |
| Gerçi, insanların bilmesini istemiyor. Havuz bakıcısı sizi arıyor, Bay Heep. | Open Subtitles | سيد (هييب) يحب التعلم فهو لا يريد الناس أن تعلم |
| Doğu kültürüne ait bir masal, Bay Heep. | Open Subtitles | ) إنها قصة شرقية يتم قصها (قبل النوم يا سيد (هييب |
| Bay Heep, kediyi hemen alacağım. | Open Subtitles | أتعرف إنها قامت بتأليف كتاب؟ (سيد (هييب سآخذ القطة فى الحال |
| Bay Heep, masa lambam hala bozuk. İlgileneceğim. | Open Subtitles | سيد (هييب) المصباح الموجود فوق مكتبى مازال لا يعمل |
| - Yorgun görünüyorsunuz, Bay Heep. | Open Subtitles | تسير بشكل بطىء - (تبدو متعباً يا سيد (هييب - |
| - Bay Heep, söyleyin beni rahatsız etmesin. Lambayı tamir ettim. | Open Subtitles | ليست هذه طريقة تطبيق الملابس - سيد (هييب) أخبرها أن تكف عن مضايقتى - |
| Bay Heep, size o formu verdiğime eminim. | Open Subtitles | سيد (هييب) أنا متأكد إنى أرسلت إليك هذه الإستمارة |
| Katibimiz Bay Heep'ten ödemelerin babanızın talep ettiği şekilde yapıldığını kontrol etmesini istedim. | Open Subtitles | ولقد طلبنا من كاتب السيد هيب أن نرى أن المدفوعات و جعلت على النحو المبين من قبل والدك. |
| Sizi gözlemlemek için buradayım, Bayan Heep. | Open Subtitles | انا هنا لاراقب عملك سيدة , هيب |
| Vick. Anna. Bay Heep, masa lambam hala bozuk. | Open Subtitles | سيد هيب الضوء على مكتبي لا زال لا يعمل |
| - Bay Heep, söyleyin beni rahatsız etmesin. | Open Subtitles | سيد هيب هنا توقفي عن إزعاجي أصلحت الضوء |
| Hey. Bay Heep, size o formu verdiğime eminim. | Open Subtitles | سيد هيب أنا متأكد أني أرسلت الطلب |
| Bay Heep geldi. | Open Subtitles | سيد هيت هنا و معه صديقة |
| Bay Heep. Bay Heep, onlardan biri. | Open Subtitles | السيد هيت السيد هيت واحد منهم |
| Bay Heep'in Koruyucu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تظن أن السيد هيت هو الحارس |