"hemen her" - Translation from Turkish to Arabic

    • فى كل
        
    • تقريبا كل
        
    • تقريباً كل
        
    • تقريبا أيّ
        
    • عمليا كل
        
    • تقريبا في كلّ
        
    Hemen her gece, her hane karartma uygulamak zorundaydı. Open Subtitles فى كل ليله , كان على كل منزل الألتزام بالقيود المفروضه على الأضاءه
    Hemen her zaman, daha ben hava raporunu sunmadan ne anlatacağımı söyleyebilirdi. Open Subtitles وكان يمكنه أن يخمن فى كل مره تقريباً وقبل أن أخبره بتقرير الطقس ما أنا بصدد أنا أقوله
    sanırım bana evlilikten bahsediyordu yada bana heryere işemememi söylüyordu ama burada yakalanmayacağım ,hemen Hemen her gece Open Subtitles أعتقد انها كانت تحدثنى .. عن الزواج و أيضاً قد قالت لى ألا أتبول فى كل مكان
    İnsanlar için bahçeler ve açık alanlar var, hemen Hemen her ünite kendine ait özel bir bahçeye sahip ve her yerde halka açık alanlar var. TED هناك حدائق واماكن مفتوحة للمجتمع. تقريبا كل وحدة بحديقتها الخاصة وفضاء مجتمعي حولها.
    Ve diyebilirim ki bu çok belirgindi yaptıkları Hemen her düzeltmede amaç buydu. Open Subtitles تقريبا كل تعديل قاموا به لذلك الجزء وذلك كان الهدف. وقمنا بتغيير هذا وهذا وهذا.
    hemen Hemen her yıl bu korkunç toprak kaymalarını yaşıyoruz. TED تقريباً كل عام لدينا هذه الانزلاقات الارضية والتي تعتبر مرعبة
    Buradaki laboratuvarlarımız hemen Hemen her cinayetteki motivasyon ve şartları, ...mikroskobik detaylara kadar yaratabilir ve bir katilin, ...yatağını ıslatıp ıslatmadığını ve annesi ile ilişkilerini bile ortaya çıkarabilir. Open Subtitles مختبراتنا هنا يمكن أن يمتّع، خارج الأكثر التفصيل المجهري، الحافز والظرف إلى تقريبا أيّ قتل،
    Birleşik Devletler'in Hemen her başkanının mason ya da Protestan olduğunun farkında mısınız? Open Subtitles هل تدركون أن عمليا كل رؤساء الولايات المتحدة كانوا ماسونيون والبروتستانت؟
    O, Binbaşı Kawalsky Hemen her fiziksel açıdan: kan, diş kayıtları. Open Subtitles هذا الميجور كاوالسكاي تقريبا في كلّ الإحترام الطبيعي الدمّ سجلات أسنان
    Hemen Hemen her odada zehir bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا المادة عمليا ً... . فى كل غرفة
    Asya'nın Hemen her yerindeki beyaz adamlarsa gitmeye hazırlanıyordu. Open Subtitles (فى كل مكان أخر تقريباً بقارة (آسيا كان المستعمر الأبيض يستعد للرحيل
    Biliyorsunuz, birden bire yüzü Hemen her yerdeydi. Open Subtitles فجأة، كان وجهها فى كل مكان
    Biliyorsunuz, birden bire yüzü Hemen her yerdeydi. Open Subtitles فجأة، كان وجهها فى كل مكان
    Hemen her derste arkasında oturdum. Arkasında. Open Subtitles لقد جلست خلفها فى كل حصة- خلفها؟
    Hemen Hemen her hafta Darrell telefon hakkını... - Springville'deki bu numarayı aramak için kullanıyor. Open Subtitles تقريبا كل اسبوع ، داريل كان يتصل بشخص في سبرينجفيل
    Hemen Hemen her erkek belirli bir sebep olmaksızın penisinin sertleştiği bir dönem geçiriyor. Open Subtitles تقريبا كل طفل يمر بهذه المرحلة حيث حيث ينتصب قضيبه لعدم وجود سبب
    Hemen her gün Potomac Parkı'na gidiyor. Open Subtitles انه يذهب في تمشيته تقريبا كل يوم في حديقة بوتوناك
    Onun yaşındayken yaptığı Hemen her şey benim o yaşta yapamadıklarımı hatırlatıyor. TED تقريباً كل شيء أراها تفعله في عمرها يذكرني بما لم أكن أقدر عليه في نفس ذلك العمر.
    İlk gün yardımcım Emine ve ben stüdyomuzu ziyaret eden hemen Hemen her kadın ile beraber ağladık. TED في اليوم الأول، بكيت أنا ومساعدتي إيمان مع تقريباً كل النساء اللاتي زرن الأستوديو خاصتنا.
    Buldukları Hemen her şeyi yerler. Open Subtitles يأكلون تقريبا أيّ شئ يجدونه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more