| Hep aynı şey oluyor. | Open Subtitles | انه دائما نفس الشيء انظر حولك وقتا كافيا |
| Yüzünde de Hep aynı ifade var. Toplam 12 tane. | Open Subtitles | دائما نفس الوجه الخالي من التعابير انه محايد دائما |
| Siz de biliyorsunuz ki, Bayan Daisy, yapanlar Hep aynı kişiler. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين مثلي تماماً يا آنسة ديزي سيكون دائماً نفس الناس |
| Cep telefonunda bile Hep aynı kayıtlı mesaj. | Open Subtitles | دائماً نفس الرسالة المسجلة حتّى في هاتفها الخلوي |
| Üçlemeci Hep aynı üç ölüm şeklini izliyor. | Open Subtitles | إنّها دائماً الجرائم الثلاث لقاتل الثالوث |
| Hep aynı terane işte. | Open Subtitles | القصص القديمة نفسها |
| Yüzünde de Hep aynı ifade var. | Open Subtitles | دائما نفس الوجه الخالي من التعابير انه محايد دائما |
| Hep aynı hikaye... Konuşmaları için dövmek gerekir. | Open Subtitles | دائما نفس الروتين من الضروري أن يضربوا للبدء بالكلام |
| Hep aynı şeyler. Her iyiler kazanıyor. | Open Subtitles | دائما نفس الشىء القوم الطيبون يربحون فى النهاية |
| Bu 1A Süpernova tipleri amacımız için mükemmeldir çünkü patlayıp doruğuna ulaştığında Hep aynı parlaklığı verir. | Open Subtitles | النوع الأول من السوبر نوفا هو مناسب لهدفنا لأنها دائما نفس الكتلة وعندما تنفجر ستكون بنفس السطوع |
| Kızılderili dumanı Hep aynı anlama gelir: | Open Subtitles | أشارات الدخان الهندي تعني دائما نفس الشيء ... المتاعب |
| Herneyse, ben ne kadar daha uzun, ...manalı bir ilişkim olsun diye çabalasam da sonuç Hep aynı. | Open Subtitles | على أي حال, مهما كانت صعوبة محاولاتي لأحصل على شيء يدوم أكثر ذو معنى النتيجة النهائية دائماً نفس الشيء |
| İyi haber mi, kötü haber mi, yüzünde Hep aynı ifadesiz surat var. | Open Subtitles | سواءً كانت أخباراً جيدة, أو سيئة, فلديك دائماً نفس الوجه اللامعبِّر. |
| Ben Hep aynı kişiyim. | Open Subtitles | إنّني نفس الشخص، لطالما كنت دائماً نفس الشخص. |
| Üçlemeci Hep aynı üç ölüm şeklini izliyor. | Open Subtitles | إنّها دائماً الجرائم الثلاث لقاتل الثالوث |
| Hep aynı hikaye. | Open Subtitles | القصّة القديمة نفسها |
| Değil mi? Böyle değil. Söylemek istediğim... Her geçen yıl, Hep aynı yaklaşım. | TED | هكذا هو الأمر الآن ، أعني كل عام، على نفس النهج، أليس كذلك؟ |
| Yalnızca şunu diyeceğim; benim için Kashmir Hep aynı kalacak. | Open Subtitles | سوف أقول فقط, أنه بالنسبة لي "كاشمير" سوف تبقى دائماً نفسها. |
| Sol el Hep aynı ve sinüsoidal gıdıklamayı gerçekleştiriyor. | TED | كما تقوم اليد اليسرى بالشيء نفسه دائما وتقوم بدغدغة جيبية. |
| Hep aynı şey olur. | Open Subtitles | ينتهي الأمر بالطريقة نفسها دائماً |
| İnsanın Hep aynı eski şeyleri giymesi düşünülemez. | Open Subtitles | ترتدي نفس الملابس القديمة التي لا يمكن أن تخطر على بال أحد |
| Hep aynı. Hep daha fazla. | Open Subtitles | الأمر دائماً على هذا المنوال إنهم دائماً يريدون المزيد |
| Faydasız. Hep aynı şeyleri tekrarlıyoruz. Birbirimize söyleyecek bir şeyimiz yok! | Open Subtitles | ان هذا بلا فائدة ، اننا ندور فى دائرة و ليس لدينا ما نقوله لبعضنا البعض |
| Farklı bir yer, ama ne yazık ki Hep aynı hikâye. | TED | مكان مختلف، ولكن للأسف نفس القصة القديمة. |
| Bunun çok önemi yok çünkü Hep aynı şekilde halledilir. | Open Subtitles | -هذا لا يهم حقاً ، لأن التعامل معها يتم دوماً بالكيفية ذاتها. |
| Işık nasıl olup da Hep aynı hızda seyahat edebiliyordu? | Open Subtitles | كيف استطاع الضوء ان يسافر دائما بنفس السرعة؟ |