| Senle, Bebe'yi yatakta bastıktan sonra ilişkinizin ne kadar kötü bittiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعرف مدى سوء نهايتكما معا عندما أمسكت بك في السرير مع بيبي |
| İşe yaramayacak, değil mi? hepimiz biliyoruz. | TED | إنها لن تعمل، أليس كذلك؟ كلنا نعرف هذا. |
| Altın Kupa'yı kazanmanın hayattaki en büyük ihtirasınız olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأن طموحك الكبير هو الفوز بالكأس الذهبية. |
| hepimiz biliyoruz ki bir uyaran bir duyguyu tetikler ve uyaranın kesilmesinden sonra da duygu devam eder. | TED | جميعنا يعلم أن الحافز الذي يُطلق المشاعر يؤدي إلى بقاء الشعور لفترة حتى بعد زوال التحفيز |
| Neredeyse Şükran günü geldi ve bunun ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا، انه تقريبا عيد الشكر، و نحن جميعا نعرف ما يعنيه ذلك. |
| Böyle bir durumda yapmamız gerekeni hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? | TED | ونحن نعلم جميعاً ماذا سيحدث في هذه الحالة .. صحيح ؟ |
| Bu partiyi vermemizin tek sebebinin fotoğraf çekmek olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | نحن جميعاً نعلم ان الصور هي السبب الوحيد لإقامتنا لهذه الحفلة |
| hepimiz biliyoruz ki düşüncelerimizi oluştururken onlar da zihnimizde ve beynimizde derin kanallar oluşturur. | TED | جميعنا يعرف أنه عندما نشكّل الأفكار فأنها تصنع قنوات عميقة في أمخاخنا وأدمغتنا |
| hepimiz biliyoruz bu doğru. Ve hiçbir zaman çalışanlar tarafından yapılan spontane bir toplantı göremezsiniz; | TED | ونحن نعلم جميعا أن هذا صحيح. وانك لن ترى إجتماع عفوي ينادي به الموظفين |
| Kusura bakmayın efendim ama o teşkilat saçmalık ve bunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي ، مع كامل الإحترام هذه حماقات الوكالة و جميعنا نعرف ذلك |
| Hakkında pek düşünmesek de enerjinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | حتى وإن لم نفكر بذلك أبداً جميعنا نعرف ماهي الطاقة |
| Peki devlet yönetimi bugün milenyum başlarında nasıl bir yaklaşım sergilerdi? Aslında hepimiz biliyoruz. | TED | كيف تناولت الحكومة الأمر مع مطلع الألفية؟ حسنًا، جميعنا نعرف. |
| doğumu, ölümü, ve diğerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | يكون ولدا, يموت, وأيضا كلنا نعرف الاخر أليس كذلك؟ |
| - hepimiz biliyoruz ki hükümet 18 yılın ardından bir mülteciden doğan... bir bebeği kabul etmez. | Open Subtitles | كلنا نعرف أن الحكومة لن تعترف أبدا بأن نازحة هي من ولدت أول طفل منذ 18 عام |
| Yani, bu gece bütün sözleri değiştirdiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | ما أقصده, جميعنا نعلم بأنك لم تلتزمِ بالنص الليلة ألا يجعلك ذلك تفكري بشيء ما؟ |
| Tatlım, yapacak hiçbir işin olmadığını hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم يا عزيزتي أنه ليس لديكِ أي شيء تقومين به |
| Güney Luisiana'da hepimiz biliyoruz ki yemek teklifini reddetmeyiz. | TED | والأن، في جنوب لويزيانا، جميعنا يعلم أنك لا تستطيع رفض الطعام. |
| Atlantik morinasına, New England'da ne olduğunu hepimiz biliyoruz. | TED | نحن جميعا نعرف ما حدث لسمك القد الأطلسي في نيو انغلاند. |
| hepimiz biliyoruz ki Travmayla, kayıpla, tüm hayat değiştirici deneyimlerle başa çıkma yolu anlam bulmaktır. | TED | نعلم جميعاً أن طريقة التكيف مع المرض أو الفقدان أو التجارب التي تحدث تغيراً جذرياً هي بإيجاد المعنى |
| Fakat bunu hepimiz biliyoruz ki, bu kişi sizi benim temsil ettiğim kadar iyi temsil edemez. | Open Subtitles | لكن أعتقد أننا جميعاً نعلم أن ذلك الشخص لن يُمثلكم جيداً كما سأفعل أنا |
| Senin derdinin, eğlenmek olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا يعرف أنكم تماطلون لتحظوا بوقت مسل فحسب |
| hepimiz biliyoruz ki temiz enerji ürünleri, teknolojileri, yüksek ön ödeme fiyatları ama düşük işletme maaliyetliyle ilişkilendiriliyor. | TED | نعلم جميعا أن منتجات الطاقة النظيفة والتكنولوجيا ذات تكاليف أولية عالية، لكن تكاليف تشغيلها قليلة. |
| hepimiz biliyoruz ki, yaşlandıkça, yöntemlerinizde biraz daha sabit oluyorsunuz. | TED | نحن نعلم بأنه عندما نكبر، تتشبث أكثر بطرقك الخاصة. |
| fakat işler ters gittiğinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz. | TED | ولكننّا جميعاً نعرف ما الذي يحصل عندما يحدث خطأ ما. |
| En çok seni sevdiğimizi hepimiz biliyoruz, kibarca sorabilirsin. | Open Subtitles | كلنا نَعْرفُ بأنّه يَحْبُّك أفضل , فقط نَسْألُه بشكل رائع. |
| Adam, kocamı mahvetmeye kararlıydı. Bunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لكن الرجل كان عازماً على تدمير زوجي، نحن نعرف هذا مسبقاً |
| Çin’in yoluna bakarsak, hepimiz biliyoruz ki Çin’in zenginliği müthiş arttı. | TED | إذا نظرنا إلى الطريق الذي سارت عليه الصين، كلنا يعرف أن الازدهار في الصين قد زاد بشكل كبير. |
| Göçük, havalandırmanın şu tarafında meydana geldi. Bunun ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | حدث الإنهيار في جهة مروحة التهوية ونحن نعرف جميعاً ما يعنيه هذا |