| hepimizden iyiydi. Amına koyduğumun bu yeri için çok iyiydi. | Open Subtitles | أفضل منا جميعا, أفضل من أن تعيش بهذا المكان اللعين |
| Bu, gelişen Amerika'da hepimizden rica edilen ahlaki bir mücadele, solan Amerika'yı sahiplenmemiz için. Raisuddin'in yapmayı denediği gibi. | TED | إنه تحدي أخلاقي يستجدي كل شخص منا لنهضة أمريكا أن نتبنى أمريكا الذابلة كخاصتنا، كما حاول "ريسدين" أن يفعل. |
| O, benden çok daha büyük. Tıpkı insan olmanın amacının hepimizden büyük olması gibi. | TED | وفي هذا، هي أكبر مني بكثير، تماما كالهدف من كوننا بشر أكبر بكثير منا جميعًا. |
| Bunun hepimizden çok senin için daha zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر أكثر صعوبة بالنسبة لكِ من بقيتنا جميعاً |
| Seni öldürmek beni sevindirmiyor ama Ragnarok hepimizden daha yüce bir olay. | Open Subtitles | قتلك , ليس فيه اي متعه لكن راجناروك , اكبر منّا جميعا |
| Martin, sen David'i hepimizden daha iyi tanıyordun. | Open Subtitles | مارتين , لقد عرفت ديفيد أكثر من أى واحد فينا |
| O yaşlı adamın gelmeye hepimizden çok hakkı var. | Open Subtitles | نرى جيدا بما فيه الكفاية لكلا منا هذا الرجل العجوز لديه ما يجعله الأفضل هنا |
| Sen onu hepimizden iyi anladın sanırım... ama artık her şey bittiğine göre, gerçekten fark eder mi? | Open Subtitles | أنت تفهمها أفضل منا, ولكن هل يهم ذلك الآن,الموضوع قد إنتهى؟ |
| Bu yüzden buraya gelirseniz-- tam buraya bugün, okuldan sonra hepimizden yalnızca birer şaplak yiyeceksiniz. | Open Subtitles | ..و لذا فلو اجتمعتم هنا اليوم بعد انتهاء الدوام الدراسي فسوف تتلقون ضربة واحدة من كل منا |
| hepimizden beş kat daha güzel ve iyi yaratılışta olduğun için servetimizi artırma görevi korkarım sana düşecek. | Open Subtitles | ولأنك أجمل من أى واحدة منا خمس أضعاف ولديك أحلى مكانة فستقع المهمة على عاتقك |
| hepimizden bunları takmamız... istendi. | Open Subtitles | مطلوب منا ارتدائه خمسة عشر قطعه من هذه الشعارات |
| Bu arada Samantha en akıllıca şeyin hepimizden uzak durmak ve alışverişe çıkmak olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | الجانب الآخر من المدينة، قررت سامانثا الشيء من الحكمة القيام به هو أن تأخذ استراحة من كل واحد منا وتذهب للتسوق. |
| Buna inanmıyorsun. Clark hepimizden çok daha ilgili. | Open Subtitles | لا تصدق هذا إن كلارك مرتبط بهذا أكثر من أي واحد منا |
| Sizi hepimizden daha güçlü varlıklara tapmanıza ikna etmek için geldi. | Open Subtitles | تم إرساله لإقناعكم بعبادة كائنات.. أقوى منا جميعاً |
| Bunu hepimizden birkaç yıl önce Robin Williams keşfetti. | TED | إستنتج روبين ويليامز ذلك قبل عدة سنوات من بقيتنا |
| Bu korsanlar hakkında hepimizden daha çok bilgiye sahip. | Open Subtitles | يبدو انها اكثر واحدة تعرف عن هذا الجحيم عن المتجولين وعن بقيتنا |
| Sen hepimizden daha çok etkileneceksin farkındayım. | Open Subtitles | أنا اعلم ان هذا يؤثر عليك اكثر من بقيتنا أنا اعلم بذلك |
| hepimizden daha güçlü. Bir şekilde yolunu buluyor. | Open Subtitles | إنّه أقوى من أي واحد منّا, يستطيع إيجاد طريقة معيّنة |
| ...ona bu yaratığın hepimizden daha gelişmiş olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن ذلك الكائن أكثر تطوراً من أيَ منّا. |
| O dili hepimizden daha iyi biliyor. | Open Subtitles | إنها تعرف هذه اللغة أكثر من أي واحد فينا |
| Şaka yapıyorsun Sen hepimizden daha uzun yaşayacaksın | Open Subtitles | . أنتى تمزحى . أنتى ستعيشى أطول مننا كلنا ، رغم أنفسنا |
| Oh, iyi bir şey değil hepimizden. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، مرحبا بكم مِنْ كلّنا. |
| O tehlikeli ve bundan böyle hepimizden uzak durması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنأً، إنها خطيرة وتحتاج أن تبقي بعيداً عنا جميعاً من الآن فصاعداً |
| hepimizden faydalandın ve sen sadece acınacak halde, iktidarsız bir adamsın! | Open Subtitles | أبعدنا كلنا, تصبح مجرد رجل مثير للشفقة, عاجز جنسياً |
| Çünkü hepimizden çok daha uzun süredir bu adada bulunuyor çünkü ihtiyacımız olan bilgiye sahip, çünkü çenesi hariç tamamen zararsız. | Open Subtitles | نبقيه حيّاً لأنّه أمضى على هذه الجزيرة أكثر بكثير من أيّ منّا لأنّ لديه معلومات نحتاجها ولأنّه غير مؤذٍ البتّة بغضّ النظر عن لسانه |