| Yapabildiğin her şekilde bilgiyi yay, haber kanalları, internet siteleri, radyo, SMS. | Open Subtitles | أخرجي المعلومات بأي طريقة تستطيعينها, قنوات أخبار، مواقع الويب، الراديو، الرسائل النَصية |
| Çünkü elimden gelen her şekilde size memnuniyetle yardım ederim. | Open Subtitles | لأنني أريدك أن تعلم أنه يسعدني مساعدتك بأي طريقة ممكنة |
| her şekilde, onu bulabilmemizin bir yolu yok. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين التي لدينا لاطريقة لإيجادها |
| Olabilecek her şekilde ölmeni izledim. Gizemli Nokta'yı yerle bir ettim. | Open Subtitles | رأيتك تموت بكل طريقة ممكنة اناهدمتمنطقةالغموضتلك, |
| her şekilde, düşünecek çok şey var. | Open Subtitles | بكلتا الحالتين يجب إمعان التفكير في الأمور |
| # Ama her şekilde harika bir adam oldu # | Open Subtitles | ? لكنه تحول إلى شخص جيد جداً بكل الطرق ? |
| Nerdeyse her şekilde bağlayabileceğin bir söz dizisi şeklinde. | Open Subtitles | الأمر أشبه بربط الكلمات حيث يمكن ربطها بأي حال |
| - O zaman onları bulduğumuzda her şekilde sizi ararız. | Open Subtitles | إذاً، سنتصل بك عندما نجدهم في كلا الحالتين |
| Sadece elimizden geldiği kadar her konuda, her şekilde... yardım etmek istiyoruz, hepsi bu. | Open Subtitles | لإيجاد أخطائكم لقد جئنا إلى هنا انساعد بأي طريقة ممكنة |
| Şanslısın ki iki tane büyülü kız kardeşin var her şekilde yardım edebiliriz. | Open Subtitles | لحسن الحظ , لديكِ شقيقتان ساحرتان اللتان سيساعدانك بأي طريقة يستطيعون بها |
| - Beni incitmeyeceksin. - Şu anahtarı yapabildiğim her şekilde alacağım. | Open Subtitles | لن تقوم بإيذائي - سأقوم بإستعادة هذا المفتاح بأي طريقة - |
| Bir daha böyle taşkınlık yaparsanız Bay Bragg Şerif Stringer'in uygun göreceği her şekilde sizi susturmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | أي أنفعال اخر مثل هذا سيد براغ سوف أعطي السلطة للشريف سترينجير لإسكاتك بأي طريقة يراها مناسبة |
| her şekilde, hapı yuttuk, değil mi? CB 1-2 BAKIM DEPOSU | Open Subtitles | إذاً فطريقنا مسدود في كلتا الحالتين أليس كذلك؟ |
| Belki onu aldattı, belki terk etti, her şekilde ilk kontrol kaybı eşi yüzünden oldu. | Open Subtitles | إذا ربما تخدعه او ترحل عنه لكن في كلتا الحالتين فان جوزته هي \أول من يقفد السيطرة عليها |
| Ve insani olarak mümkün olan her şekilde zamanımı seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أربط نفسي بكَ. بكل طريقة بشرية ممكنه. |
| Bildiğim her şekilde sana iyi bir koca olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حاولت أن أكون زوج صالح أيضاً بكل طريقة ممكنه |
| her şekilde mahkemede kabul edilmesi zor. | Open Subtitles | بكلتا الحالتين ذلك دليل صعب بالمحكمة |
| Açlık ve yoksulluk, insan potansiyelini her şekilde frenliyor. | TED | يكبح الجوع والفقر المدقع القوة الانسانية الكامنة بكل الطرق الممكنة |
| Yedi ay daha burada kalacaksan, bunun seni nasıl etkileyeceğini her şekilde bilmelisin. | Open Subtitles | إذا كنتِ ستبقين هنا لسبعة شهور إذن يجب أن تعرفي بأي حال |
| her şekilde, bunu hemen yapmalıyız. | Open Subtitles | في كلا الحالتين أرى أن نقوم بهذا الآن |
| Sana bulaşmadığından ya da enfeksiyon kapmadığından her şekilde emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد من أنك لست ملوثة أو مصابة بأي شكل. |
| her şekilde, sanırım onunla yüzyüze buluşmamız gerekecek. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالتين أعتقد نحتاج لمقابلتها وجها لوجه |
| Ben profesyonel geyim. her şekilde profesyonel cinsellik ararım. | Open Subtitles | .وأنا مساند للشذوذ مساند لكل أشكال الجنس |
| her şekilde, istesen de istemesen de onları kurtarmak zorunda kalan kişi biz olacağız. | Open Subtitles | في مطلق الأحوال شئت أم أبيت سيتحتم أن نكون منقذيهم. |
| Çünkü insanlar her şekilde çekip gideceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | لأن الجميع يقولون بأنه سيكون هناك اضراب جماعي في كل الأحوال |
| Ama senin istediğin her şekilde değişmeye hazırım. | Open Subtitles | لكن أنا راغب بالتغيير في بأيّ شكل ترينه. |
| Kendi paramla satın aldım, bizim paramızla. her şekilde alıyorum. | Open Subtitles | سواء بنقودي أو بنقودنا فأنا سأشتريه على أيّة حال |
| Tamam her şekilde belki ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسنًا, بكلا الحالتين ربما كلانا كان بحاجة وقت راحة |