| Zeki yaşlı adam, her şeyi bilen, ama her zaman iyi olmayan. | Open Subtitles | كالعجوز الحكيم الذى يعرف كل شيء الشخص الذي دائماً ما يعرف الكثير |
| Belki de bunu babana sormalısın. her şeyi bilen adam o. | Open Subtitles | ربما يمكنك سؤال والدك إنه الشخص الذي يعرف كل شيء |
| Doğrunun ve yanlışın yalnızca her şeyi bilen her şeye gücü yeten, kararları sorgulanamayan ve en korkunç eylemlerin bile onun adıyla sorgusuz sualsiz işlenebileceği tek bir Tanrı tarafından mutlakıyetle belirleniyor olması. | Open Subtitles | الصواب والخطأ يتقرر فقط مِن قِبل واحد يعرف كل شيء قوي جداً حيث حكمه لا يُمْكن الشك به |
| - Çünkü ben her şeyi bilen adamım. | Open Subtitles | لأنّني الشخص الذي يعرف كلّ شيء |
| Ve her şeyi bilen ikizler, o Berglund denen kız için pek iyi şeyler düşünmediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | والتوائم يعرفون أكثر الأشياء . . يقولون أن بيرج لوند اساء لبنت |
| Pekâlâ, Bay her şeyi gören, her şeyi bilen sana inanmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسنا، يا سيد من يرى كل شيء و يعرف كل شيء أنا آسف لأني شككتُ فيك من الواضح أنك تعرف ما خفي و إلا ، لن تكون هنا، صحيح؟ |
| her şeyi bilen birisinin gözleriyle bana bakıyordu. | Open Subtitles | وكانت هي تنظر إليّ بعيون شخص والذي يعرف كل شيء |
| Sizin, hayat hakkında her şeyi bilen çok akıllı bir adam olduğunuzu ve tüm kuralları kalpten öğrendiğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعرف بأنك يجب أن تكون ... عجوزحكيمجدا الذي يعرف كل شيء حول الحياة وتعلم كامل الدليل بالقلب |
| Ben de kızlar hakkında... her şeyi bilen adama gittim: kardeşim James'e. | Open Subtitles | لذا ذهبت إلى الرجل الذي يعرف كل شيء عن الفتيات .. أخي "جيمس" |
| Ben de kızlar hakkında... her şeyi bilen adama gittim: kardeşim James'e. | Open Subtitles | لذا ذهبت إلى الرجل الذي يعرف كل شيء عن الفتيات .. أخي "جيمس" |
| Fakat benim hakkımda her şeyi bilen tek kişisin. | Open Subtitles | لكنك الشخص الوحيد الذي يعرف كل شيء عني |
| Hakkımızda her şeyi bilen bir düşman ne yaptığımızı ve nasıl yaptığımızı bilen. | Open Subtitles | ...عدو يعرف كل شيء عنا ماذا نفعل و ماذا لا نفعل |
| Siz her şeyi bilen misiniz? | Open Subtitles | لذلك كنت الشخص الذي يعرف كل شيء ؟ |
| Ama her şeyi bilen sadece benim. | Open Subtitles | ولكن انا الشخص الذي يعرف كل شيء |
| Bilgili olduğunu söylüyordu. her şeyi bilen biri olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | قال بأنه الوحيد الذي يعرف كل شيء. |
| Sence Henry hikayeyi daha ne kadar saklayabilir? Az önce her şeyi bilen bir gazeteciyle konuştum. | Open Subtitles | .أن (هنري) لم يغطي كُل شيء لقد تكلمت للتو مع المراسل الذي يعرف كل شيء |
| Chris, cevaplar bitiyor, her şeyi bilen? | Open Subtitles | (كريس) الذي يعرف كل شيء ،قد نفذت منه الأجوبة ؟ |
| Çalışmaları hakkında her şeyi bilen bir fedaisin. | Open Subtitles | الذي يعرف كل شيء عن عملياته... |
| - Bahse varım her şeyi bilen adamdır. | Open Subtitles | -أراهن أنّ ذلك هو الرجل الذي يعرف كلّ شيء |
| - Bahse varım bu, her şeyi bilen adam. | Open Subtitles | -أراهن أنّ ذلك الرجل يعرف كلّ شيء -وكالة الاستخبارات |
| Ve her şeyi bilen ikizler, o Berglund denen kız için pek iyi şeyler düşünmediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | والتوائم يعرفون أكثر الأشياء . . يقولون أن بيرج لوند اساء لبنت |