"her fırsatı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كل الفرص
        
    • كلّ فرصة
        
    Doğruyu yapmaları için her fırsatı verdiniz senatör. Open Subtitles لقد أعطيتى لهم كل الفرص ليفعلوا الشىء الصحيح, سيناتور
    Ona her fırsatı verdik. Karşılığı nasıl bu olur? Open Subtitles لقد اعطينا اياه كل الفرص المتاحة و كيف ترد علينا؟
    Sana gerçeği söylemen için her fırsatı verdim, ama sen kaçtın. Open Subtitles لقد منحتك كل الفرص لإخباري بالحقيقة ولكنك تملصت منها
    Bu volkanik arazide hayatta kalmak her fırsatı değerlendirmeye bağlı. Open Subtitles البقاء يعتمد على الإستيلاء على كلّ فرصة في هذه الأرض البركانية المقفرّة
    Tek yaptığın bu adadan kurtulmak için elimize geçen her fırsatı mahvetmekti. Open Subtitles كلّ ما فعلتَه قط هو إفساد كلّ فرصة أمامنا للخروج من هذه الجزيرة
    Teslim olması için ona her fırsatı verdim. Open Subtitles جيبز : لقد اعطيته كل الفرص المدير :
    Çalışmanı bizim standartlarımıza çıkarman için sana her fırsatı tanıdım ama beni yüzüstü bıraktın. Open Subtitles لقدْ أعطيتكَ كل الفرص لتعمل طبقاً لمعاييرنا... و لكنّكَ خذلتني
    Ona her fırsatı verdim. Open Subtitles لقد اعطيته كل الفرص
    Krallar her fırsatı değerlendirir. Open Subtitles الملوك يمتلكون كل الفرص
    Senin ise tek yaptığın bu adadan kurtulmamız için elimize geçen her fırsatı yok etmekti. Open Subtitles كلّ ما فعلتَه قط هو إفساد كلّ فرصة أمامنا للخروج من هذه الجزيرة
    Bana doğruyu söylemen için sana her fırsatı verdim. Open Subtitles منحتُكِ كلّ فرصة لتقولي الحقّ.
    Yakaladığımız her fırsatı değerlendirirdik. Etrafa bir bak, Edison. Open Subtitles كنا نسرق كلّ فرصة متاحة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more