| Yolun açık olsun, Rob. Ya da Japonca'da her nasıl diyorsan. | Open Subtitles | يا روب رحلة سعيدة أو كيفما تقول ذلك باليابانية |
| O zaman her nasıl uçuyorsan, nasıl bir gemiyle gidiyorsan, beni de götür. | Open Subtitles | كيفما تسافر إذن، وبأي سفينة تبحر خذني معك |
| her nasıl iletişim kurmak isterseniz, onu da size bırakıyorum. | Open Subtitles | كيفما أحببت أن نتواصل، سأترك الخيار لك |
| her nasıl olduysa o gece arkadaşlarını kaybetmeyi başardı. | Open Subtitles | بطريقةً ما في تلك الليلة كان عليه أن ينفصل عن الرفاق |
| Ama, her nasıl olduysa, bu arayan herifler her şeyi biliyorlar. | Open Subtitles | مع ذلك، بطريقةً ما هؤلاء الرجال الذين أتصلوا بي كانوا يعرفون بشأن هذا. |
| Ama her nasıl yaparsak yapalım Kevin Bacon'ın şapkasıyla yapacaksın. | Open Subtitles | لكن كيفما فعلنا ذلك، سنفعله مع قبعة "كيفن باكون". |
| her nasıl olduysa o gece arkadaşlarını kaybetmeyi başardı. | Open Subtitles | بطريقةً ما في تلك الليلة كان عليه أن يقفد صديقه |