| her resim Bugüne kadar benden haberi etiketini iptal hatırlat. | Open Subtitles | ذكريني أن أزيل إرتباط كل صورة أرسلها عبر الإنترنت بالشبكة |
| 30 resim boyadım, tek seferde bir tabaka şeklinde, her biri diğerinin üstüne, her resim hayatımdaki bir etkiyi temsil edecek biçimde. | TED | و بالتالي رسمت 30 صورة ، طبقة واحدة في كل مرة طبقة فوق الأخرى و كل صورة تمثل تأثيراً على حياتي. |
| Her duvardaki her resim bir ölünün. | Open Subtitles | كل صورة على كل جدار بهذة المدينة هي لشخص راحل |
| Cesedin bulunduğu her yerde bir işaret konisi var ve her resim bir kinoye tekabül ediyor. | Open Subtitles | يوجد مخروط مميز عند موقع كل جزء من الجثة و كل صورة تقابل مخروطاً |
| Gönderdiğiniz her e-posta, girdiğiniz her site eşinizin Facebook'undan baktığınız her resim, hem de hepsi. | Open Subtitles | كل بريد إلكتروني ترسله، كل موقع تزوره، كل صورة نظرتم على الفيسبوك خاص بزوجتك، كل هذا. |
| Yani gördüğünüz her resim için -ve bu resimde yaklaşık 1800 tane var- ikimizin de ayaklarını yerleştirip bantlaması gerekiyordu, her deklanşöre basışımda. | TED | لذلك في كل صورة تشاهدونها، وكان هناك حوالي 1800 لقطة في هذه الصورة، كان علينا أن نلصق أقدامنا بالشريط في مكاننا في كل مرة أضغظ فيها على غالق الكاميرا. |
| Yani şu an her resim zemin oluşturmakta, "Bir sonrakinde ne yapmayı düşünüyorum?" | TED | إذاً كل صورة هي الأساس لما "ما الذي أعتقد أني سأراه بعدها؟ |
| Çektiğim her resim başka bir katmanı soydu götürdü. | Open Subtitles | كل صورة اخذتها نزعت مني طبقة اخرى |
| Yaptığımız her resim aslında hikayemizi anlatmaz mı? | Open Subtitles | كل صورة تطليها تروي حكايتنا. أليس كذلك؟ |
| her resim amcıktır, ese. | Open Subtitles | "كل صورة هي مهبل, "يا صاح |