| ELA: İnsanlar bunu her türlü eğlenceli şey için kullanıyorlar. | TED | إ. ل. أ: الناس كانوا يستخدمون جميع أنواع أغراض المتعة. | 
| İşte her türlü güzel şey bu sınıfta olmaya başlıyor. | TED | وتبدأ جميع أنواع الأشياء الجميله بالحدوث في الفصل الدراسي الفعلي. | 
| her türlü pislikle başa çıkmayı öğrenmeme yetecek kadar çok yanki ile savaştım. | Open Subtitles | لقد حاربت ما يكفي يانكيز لمعرفة كيفية التعامل مع أي نوع من الظربان | 
| Konu seks olunca insanların her türlü karmaşık duyguları var. | TED | يمتلك الناس كل أنواع المشاعر المعقدة عندما يتعلق الأمر بالجنس. | 
| Genel Müdür ise hiç yoktur. Benden yana boku yedin her türlü. | Open Subtitles | وهذا مضاعف مع مدير العمليات لذا حظك سيئ معي في كلتا الحالتين | 
| her türlü yardıma hazırım ama müşteriler beni bekliyor. | Open Subtitles | إسمع سأساعدك بأي طريقة ممكنة لكن جماعتي تنتظر | 
| Biz, hayatımızı nasıl yaşadığımız hakkında her türlü veriyi topluyor ve yaratıyoruz, ve bu bazı şaşırtıcı hikayeler anlatmamızı sağlıyor. | TED | اننا نجمع و نخلق كل انواع البيانات عن كيف نعيش حياتنا وهي تمكننا من سرد بعض القصص الرائعة | 
| Aşk beni arındırmıştı, çirkin veya kötü her türlü basitlikten. | Open Subtitles | الحب نقّاني من كل شيء مما هو وضيع أو بائس | 
| Kişiliği yok ama her türlü duyusal veriyi işleme yeteneğine sahip. | Open Subtitles | ليس لديها شخصيه ولكنها قادرة على تحليل جميع أنواع المدخلات الحسية | 
| Fareler, geçen yüzyılın ortalarından beri her türlü deneyde kullanılmıştır. | TED | لقد استخدمت الفئران منذ 50 سنة الأخيرة للقرن في جميع أنواع التجارب. | 
| Bu zamandan beri, her türlü bilgiye sahibiz. | TED | ومنذ ذلك الوقت ، لقد كان لدينا جميع أنواع المشاكل والمعوقات | 
| Mekânsal adaleti sağlayabilmek ve problemi ele alabilmek için her türlü etkinliği deneyimledik. | TED | لقد كنا نجرب جميع أنواع المناقشات واللقائات لمحاولة معالجة قضايا العدالة المكانية. | 
| Yalancı bir insandan hikayesini anlatmasını isteyin, hikayeyi her türlü saçma yerde gereğinden fazla detayla anlatacaktır. | TED | أسأل شخصا مخادعا ليخبرك قصتهم، إنهم سيعدونها بطريقة أكثر تفصيلا تحوي جميع أنواع الامور التي لا صلة لها بالموضوع. | 
| O pezevenge karşı ifade vermen gerekiyor dediğimde de her türlü yardımımı reddetti. | Open Subtitles | وهي ترفض أي نوع من المساعدة. لأنني حثثتها على أن تشهد ضد المقامر | 
| Protein ihtiyacınızı her türlü yiyecekten sağlayacaksınız. | TED | سوف تحصل على البروتينات في أي نوع من المأكولات في كل الأحوال. | 
| Sen tutarsan, seni yaşatmak için halk her türlü zahmete katlanır. | Open Subtitles | اذا صمت, سيعاني الناس من كل أنواع المشاكل للحفاظ على حياتك | 
| Hastanede çalışmanın en güzel yanı her türlü tıbbi bakıma ulaşabilmemiz. | Open Subtitles | أروع ما في العمل بمستشفى هو الحصول على كل أنواع الرعاية | 
| İstenmeyen kişi ilan ediliriz. Öyleyse her türlü yan bastık demektir. | Open Subtitles | سوف نكون منبوذين - نعم، نحن هالكين في كلتا الحالتين - | 
| Ona gereken her türlü kolaylığı göster. Anladın mı? | Open Subtitles | تعاون معها بأي طريقة ممكنة هل هذا مفهوم؟ | 
| her türlü iş ama hepsi bir. Püskürtme boya falan... | Open Subtitles | كل انواع الاعمال, جميعها متشابهة, نرش الطلاء | 
| Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. | TED | وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر. | 
| Öyle olmalısın! Senin yüzünden başıma her türlü bela gelebilirdi.! | Open Subtitles | يجب أن تكوني أنا أقع بكل أنواع المشاكل بسببك | 
| her türlü kulağa hoş geliyor bence. | Open Subtitles | أعتقد أن عرضك بدا لطيفًا في مطلق الأحوال. | 
| Kutsanmış olanlar sizlersiniz, insanlar benim yüzümden size hakaret edip zulmederken, ve her türlü şeytani şey ile iftira atarken. | Open Subtitles | الموهوبون .. عندما يهينك الناس او يضطهدوك ويقولون كلّ أنواع الشرّ ضدك | 
| her türlü, yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالتين فإنه بحاجة إلى لمساعدتي | 
| Öyle ya da böyle, dava ile ilgili her türlü haberi toplayan bir insanın mahkemeye gidip sorguyu birebir kendisinin izleyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | أجل. بكلا الحالتين, اعتقدت أن الشخص الذي جمع كل مقال عن القضية | 
| Erkekler insanın başını her türlü belaya sokabilir, öyle değil mi? | Open Subtitles | قد يوقع الرجال بك فى شتى أنواع المتاعب أليس كذلك |