| İşte bu yüzden her tarafta aynı zaman yaşanamaz. | Open Subtitles | لهذا لا يمكن أن يكون الوقت واحد بكل مكان. |
| Bayıldı sonra. Suratı kalorifere girdi. her tarafta kan ve diş vardı. | Open Subtitles | ثم اغمي عليها، اصطدم وجهها دماء واسنان بكل مكان |
| Her .tarafta garip insanlar var. | Open Subtitles | هناك أشخاص غريبى الأطوار فى كل مكان الآن |
| Barlar burada, orada, kızlar her tarafta, tuvaletler arkada ve arkadaşınızı bir saniye çalıyorum. | Open Subtitles | بار هنا, بار هناك الفتيات فى كل مكان الحمام بالخلف و اريد سرقة صديقكم للحظة |
| her tarafta kameralar vardı ve her tarafta komşular vardı. | TED | وكان هناك كاميرات في كل مكان وجيران في كل مكان. |
| Ve ardından şunları, her tarafta olağandışı barok dekorasyonları görüyorsunuz. | TED | ثم يمكنك الحصول على هذه الزخرفات الإستثنائية في كل مكان. |
| Teleskoplarla görebildiğimiz evren karadeliklerin her tarafta olduğunu fark etmemiz nedeniyle derinden etkilendi. | Open Subtitles | الكون الظاهر أمام التلسكوبات تأثر إلى حد كبير بسبب إدراكنا لوجود الثقوب السوداء في كلّ مكان |
| Çocuk güvende. her tarafta muhafızlarımız ve öncülerimiz var. | Open Subtitles | .الطفل بأمان .لدينا حرّاس وكشّافون بكل مكان |
| her tarafta kameralar var. | Open Subtitles | بكل مكان تذهبين لة إنتبهي للكاميرات |
| her tarafta ejderhacamı var. | Open Subtitles | ثمة الكثير من كلّس التنين بكل مكان |
| her tarafta su vardı. Biri el salladı. | Open Subtitles | كان يوجد مياه بكل مكان أحد ما أشار لى |
| her tarafta kan vardı. | Open Subtitles | الدم منتشر بكل مكان. |
| Aynı şeyi Curtis'e de yapmak istediniz ama her tarafta polisler vardı onun için bir kazaymış gibi göstermek zorundaydınız. | Open Subtitles | و انتى اردتى فعل نفس الامر لكيرتس لكن كان هناك شرطة فى كل مكان لذا كان عليكى ان تجعلى موتة كحادثة |
| Sanırım her tarafta gözün ve kulağının bulunması yararlı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن وجود أعين و أذان فى كل مكان قد يكون مفيد |
| Tabii, direkt bakarsan biraz ürpertici oluyorsun ama her tarafta aynalar var. | Open Subtitles | بالطبع, هذا مُخيف قليلاً لو نظرت الي ولكن, هُناك مرايا فى كل مكان اجل. |
| Dediklerine göre araba böyle eğilmiş ve her tarafta kan varmış. | Open Subtitles | يقولون أن السيارة ارتطمت هكذا و الدماء كانت في كل مكان |
| Silahı elinde. Mekanizma takılı kalmış. her tarafta boş kovanlar var. | Open Subtitles | المسدّس في يدّه، هبوط قفل مفتوحا، أغلفة صدفة في كل مكان. |
| Daha önce orada bulunmuştum o yüzden her tarafta parmak izlerim olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت هناك في وقت سابق لذا علمت ان بصماتي ستنتشر في كل مكان |
| - Uyuşturucu testi. - her tarafta ejderha görmeye başladı. | Open Subtitles | اختبارٌ للعقاقير - بدأ يرى تنانين في كلّ مكان - |
| Ölmüş yerde yatıyordu, her tarafta kan vardı. | Open Subtitles | وهناك, كان ميتا على الأرض والدم يحيط به من كل جانب |
| Parazit filan olmalı. her tarafta bir hareket var. | Open Subtitles | لابد من تشويش أو ماشابه هناك حركة فى كل أرجاء المكان |