| Ayrıca Karma işler rayına girsin diye her zaman orada. | Open Subtitles | بالاضافة، القدر دائماً هناك للحرص على أن الأمور تتبدّى كما يفترض |
| her zaman orada olan, seni terk etmeyen tanrıyı bul. | Open Subtitles | جد الرب الذي كان دائماً هناك ,. الذي لم يتركك ابداً |
| Sadece her zaman orada. | Open Subtitles | أنه مجرد دائماً هناك. |
| Tüm üyeliklerde güvenebileceğiniz herhangi bir şey için her zaman orada olabilecek birine ihtiyacınız vardır. | Open Subtitles | في أيّ زمالة،تَحتاجُ شخص تئتمنة شخص ما َيَكُونُ هناك دائماً ولأيّ شئِ. |
| Eğer ayrı düşersek ya da herhangi bir şey olursa, her zaman orada buluşacaktık. | Open Subtitles | اتّفقنا أنّه إذا انفصلنا أو حدث شيء سنلتقي هناك دائماً |
| Şiddet her zaman orada. | Open Subtitles | التهديد موجود دائماً. |
| her zaman orada, karanlıkta seni kolluyor olacaklar. | Open Subtitles | ،... إنه دائماً هناك ينتظركِ في الظلام |
| Bu her zaman orada mıydı? | Open Subtitles | كنت دائماً هناك |
| O her zaman orada. | Open Subtitles | إنه دائماً هناك |
| Ama ben her zaman orada olmayacağım Mary. | Open Subtitles | ولكن لم أكن موجود دائماً هناك يا (مـارى). |
| Göçebe nereye giderse gitsin, her zaman orada bilgi bulundurur, gevşek döşemelerde, duvarların içinde güvenli evlerinin, uyuşturucu laboratuarlarının, gizli silah zulalarının yerleri... | Open Subtitles | (لا يهم لأين سيتنقل (نوماد .. إنه يحتقظ بالمعلومات دائماً هناك ... فيالألواحالأرضيةِالطليقةِ،فيالحيطانِ |
| Hayır, o her zaman orada. | Open Subtitles | كلا, هو دائماً هناك... |
| Ve her zaman orada amcalarımdan biri, orada olmaya alışkın, her zaman hazır, bizimle zıplayan, bizim için oyunları olan, biz çocuklara unutamayacağımız zamanlar yaşatan. | TED | وكان هناك دائماً عم واحد اعتاد أن يكون هناك، ودائماً جاهز للقفز معنا، وإيجاد ألعاب لنا، وجعلنا نحن الأطفال نمضي أفضل أوقات حياتنا. |
| Yaşadığın aşk her zaman orada olacak. | Open Subtitles | والحب الذي اعترفتي به سيبقى هناك دائماً |
| Hayır, o her zaman orada. | Open Subtitles | لا, أنه هناك دائماً |